80

Dediler ki: Bize ateş ancak sayılı günler dokunur. De ki: Allah katında bir söz mü aldınız? Ki Allah asla sözünden caymaz. Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz?

 (Dediler: Ateş bize dokunmaz). Mess bir şeyi duyunun etkileneceği şekilde deriye dokundurmaktır. Lems de bunu aramak gibidir, onun içindir ki: Elmesuhu felâ eciduhu (onu yokluyorum, bulamıyorum) denir.

"Ancak sayılı günler” sınırlı ve az demektir.

Rivâyete göre bazıları: Bizler buzağıya tapma günleri kadar kırk gün azâp görürüz, demişlerdir. Bazıları da şöyle demiştir: Dünyanın ömrü yedi bin yıldır, biz ancak her bin seneye karşı bir gün azâp görürüz. (De ki: Allah katından bir söz mü aldınız?) iddia ettiğiniz şeye karşılık bir haber ve bir vaat mi aldınız? İbn Kesîr ile Hafs zal'ı açık telâffuz (izhar) ederek, diğerleri de zal'ı teye idgam ederek okumuşlardır. (Allah asla sözünden caymaz). Gizli şartın cevabıdır, înittihaztüm indallahi ahden felen yulifallahu ahdehu, demektir. Bunda da Allah'ın haberinde caymanın imkânsız olduğuna delil vardır.

"Em tekulune alallahi mala ta'iemun” em edâtı istifham hemzesine muttasıldır, şu manayadır: İki şeyden hangisi olacaktır, bu da muhataba ikrar ettirmek içindir, çünkü ikisinden birinin olacağı bilinmektedir.

Ya da em munkatıdır, bel (hayır) manasınadır: Hayır, böyle mi diyorsunuz? Bu da ikrar ettirmek ve azarlamak içindir.

80 ﴿