90Allah'ın kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah'ın indirdiğini inkâr ederek kendilerini satmaları ne kötü bir şeydir. Böylece gazap üstüne gazaba çarpıldılar. Kâfirler için aşağılayıcı bir azâp vardır. "Bi'semeşterev bihi enfüsehüm” mâ nekiredir, şey manasınadır, bi'sen'in gizli fâ'ilini ayırmak içindir, işterev de sıfatıdır. Manası sattılar yahut kendi zanlarında satın aldılar demektir. Çünkü onlar yaptıkları şeyle kendilerini cezadan kurtardıklarını zannettiler. "Enyekfuru bima enzelellah” bu da mahsus bizzem'dir (öznedir). "Bağyen” kendilerinin olmayan şeyi istemelerinden ve hasetlerinden demektir, bu da en yekfuru (kâfir olmalarının) illeti (sebebi)dir, işreterev fiilinin değil, çünkü araya fasıla girmiştir. "En yünezzilallahu” lien yünezzilallahu yahut alâ en yünezzilallahu demektir. Yani Allah'ın indirdiği şeyden dolayı onu kıskandılar demektir. İbn Kesîr, Ebû Amr ve Ya'kûb şeddesiz (en yünzile) okumuşlardır, "lütfundan” yani vahiyden demektir. "Kullarından dilediğine” yani elçilik için seçtiğine demektir. "Böylece gazap üstüne gazaba çarpıldılar” küfürleri ve yaratılmışların en üstününü kıskandıkları için. Şöyle de denilmiştir: Îsa aleyhisselâm'dan sonra Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem'i de inkâr ettikleri için yahut Üzeyr Allah'ın oğludur demelerinden sonra. "Kâfirler için aşağılayıcı bir azâp vardır” bundan onları hor etmek istenmiştir, asinin azâbı ise öyle değildir, çünkü o, günahlarına temizliktir. |
﴾ 90 ﴿