31De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tâbi olun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. (De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tâbi olun). Muhabbet nefsin bir şeyde fark edilen kemaldan dolayı ona meyletmesidir. Bu da onu ona yaklaştıracak şeye sevk eder. Kul gerçek kemalin yalnız Allah'a ait olduğunu ve nefsinde ve başka yerde gördüğü her kemalin Allah'tan, Allah ile ve Allah’a olduğunu bildiği zaman sevgisi ancak Allah için ve Allah’ta olur. Bu da ona itâat etmeye ve ona yaklaştıracak şeyi istemeye götürür. Bunun içindir ki, muhabbet (sevgi) tâat istemekle tefsir edilmiş ve ibâdetinde, taatına hırsta Resûl'e tâbi olmayı gerektirmiştir, (Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın). Bu, emrin cevabıdır yani sizden râzı olsun kusurlarınızdan geçerek kalplerinizin üzerindeki perdeleri açsın da sizi Cenab-ı izzetine yaklaştırsın ve sizi kutsal çevresine yaklaştırsın. Bunu da istiare ve mukabele (karşılık) yoluyla muhabbet ile ifade etmiştir. "Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir” itâat ederek ve Nebi'sine tâbi olarak kendine sevilmeye çalışânı çok bağışlayıcıdır. Rivâyete göre âyet, Yahûdîler: Bizler Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz dedikleri zaman inmiştir. Necran heyeti de: Bizler Mesih Îsa'ya Allah sevgisinden ibâdet ediyoruz, dedikleri zaman indiği de söylenmiştir. Sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz zamanında Allah'ı sevdiklerini iddia eden topluluklar hakkında indiği de söylenmiştir ki, sözlerini eylemle ispat etmeleri istenmiştir. |
﴾ 31 ﴿