110Sizler insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet oldunuz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a inanırsınız. Kitap ehli de îman etse idi elbette kendileri için daha hayırlı olurdu. Onlardan îman edenler vardır; çoğu ise fasıktırlar. "Sizler en hayırlı ümmet oldunuz” geçmişte hayırlı olduklarını gösterdi, gelecekte de kesileceğine bir şey demedi, şu âyet gibi: "Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edici oldu” (Nisa: 23). Şöyle denilmiştir: Allah'ın ilminde böyle idiniz yahut Levh-i Mahfûz'da veyahut geçen milletlerde. "İnsanlar için çıkarılan” onlar için meydana getirilen. "İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz".Yeni söz başıdır, niçin hayırlı ümmet olduklarını açıklamaktadır ya da ikinci haberdir. "Ve Allah’a inanırsınız". İnanılması gereken her şeyi içine almaktadır. Başa konulması gerekirken geriye bırakılması, iyiliği emretmek ve kötülükten men etmekle görevlendirilmeleri Allah'a îman, onu tasdik etmek ve dinini açığa çıkarmak için olduğunu göstermek içindir. Bu âyetten icmam delil olduğu çıkarılmıştır; çünkü onların her iyiliği emir ve her kötülükten men ettikleri sonucunu doğurur. Zira ikisindeki lâm (elmarufu elmünker) istiğrak içindir. Eğer bâtıl üzerinde icma etselerdi durumları böyle olmazdı. "Kitap ehli de îman etselerdi” gerektiği gibi îman etselerdi "elbette daha hayırlı olurdu” îman daha hayırlı olurdu "onlar için” üzerinde bulundukları hâlden. "Onlardan îman edenler vardır” Meselâ Abdullah b. Selâm ve arkadaşları gibi "çoğu ise fasıktırlar” küfürde dikkafalıdırlar. Bu ve arkasındaki cümle konu dışı olarak vaki olmuştur. |
﴾ 110 ﴿