5

 Bugün size temiz şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri de size helâldır, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldır. Namuslu mü'min kadınlar, sizden önce kendilerine kitap verilenlerin namuslu kadınları da, mehirierini verdiğiniz, zinaya sapmadığınız ve dost tutmadığınız takdirde size helâldır. Kim îmanı tanımayıp da kâfir olursa, onun ameli boşa gitmiştir ve o, âhirette ziyan edenlerdendir.

"Bugün size temiz şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri de size helâldır” kestiklerini de başka şeyleri de içine alır. Kendilerine kitap verilenler de Yahûdîleri de Hıristiyanları da içine alır. Hazret-i Ali radıyallahü anh Tağlib oğulları Hıristiyanlarını onlardan istisna etmiş ve: Onlar Hıristiyan değiller; onlardan içki içmenin dışında bir şey almamışlardır, buyurmuştur. Mecûsîler de bu konuda onlara katılmaz, cizyede katılsalar da böyledir, çünkü aleyhisselâm Efendimiz: Onları ehl-i kitaptan sayın, ancak kadınlarını nikahlamayın, kestiklerini yemeyin, buyurmuştur.

"Sizin yiyeceğiniz de onlara helâldır” onlara yedirmenizde ve onlara satmanızda size bir şey yoktur. Eğer bizim yiyeceğimiz onlara haram edilse idi bu câiz olmazdı.

"Namuslu mü'min kadınlar” yani hür ve iffetli kadınlar demektir, onları özellikle böyle yâd etmesi en iyisine göndermek içindir.

"Sîzden önce kendilerine kitap verilenlerin namuslu kadınları da” savaş hâlinde olsanız da. İbn Abbâs ise: Savaş hâlindekilerin kadınları helâl değildir, buyurmuştur.

"Onlara ücretlerini verdiğiniz takdirde” mehirierini demektir. Helalliklerini ücretlerini vermeye bağlaması, onun müekket bir hak olmasından ve evla olana teşvik etmektendir.

Şöyle de denilmiştir: Mahirlerinin verilmesinden maksat vermevi taahhüt etmektir. (Namuslu kimseler olarak) nikahla iffetini muhafaza ederek,

"zinaya sapmadan” zinayı ilan etmeden "dostlar tutmadan” gizli dost tutmadan. Burada geçen hidn dost demektir, erkeğe de dişiye de denilir.

"Kim îmanı tanımayıp da kâfir olursa, onun ameli boşa gitmiştir ve o, âhirette ziyan edenlerdendir". Îmandan İslâm şerîatını, küfürden de onu inkârı ve ondan kaçınmayı murat etmiştir.

5 ﴿