87Ey îman edenler, Allah'ın size helâl kıldığı temiz şeyleri harâm etmeyin ve sının aşmayın. Şüphesiz Allah, sınırı aşanları sevmez. "Ey îman edenler, Allah'ın size helâl kıldığı temiz şeyleri harâm etmeyin” yani hoş ve lezzetli şeyleri demektir. Sanki yukarıda geçenler Hıristiyanlan rahipliklerinden dolayı methedip de nefislerini kırmaya ve şehvetleri terk etmeye özendirince, arkasından bunda ileri gitmeyi ve helali harâm kılmakla Allah'ın sınırını aşmayı men etmiş ve: "Sınırı aşmayın. Şüphesiz Allah, sınırı aşanları sevmez” buyurmuştur. Bundan Allah'ın size helâl ettiklerinin hududunu aşıp da haram ettiklerine geçmeyin manasını anlamak da câizdir. O zaman âyet helali harâm etmekten ve haramı helâl etmekten men edip orta yola davet etmiş olur. Rivâyete göre Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem bir gün ashâbına kıyâmeti anlattı, onları aşırı derecede uyardı, onlar da korktular ve Osman bin Maz'un'un evinde toplandılar. Devamlı oruç tutmaya, namaz kılmaya, yatakta uyumamaya, et ve içyağı yememeye, kadınlara yaklaşmamaya, koku sürünmemeye, dünyayı terk edip çul giymeye, dervişler gibi diyar diyar gezmeye ve erkeklik organlarını kesmeye karar verdiler. Bu da Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'e ulaştı. Onlara: Ben böyle şeyle emrolunmadım; nefislerinizin de sizde hakkı var; Binâenaleyh oruç tutun, bazen de tutmayın, gece namaz kılın, uyuyun da. Ben de gece namaz kılar ve uyurum. Oruç tutarım, tutmadığım da olur. Et ve yağ yerim, kadınlara yaklaşırım. Kim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir, dedi. Âyet de bunun üzerine indi. |
﴾ 87 ﴿