117

 Şüphesiz Rabbin kendi yolundan sapanları pekiyi bilir ve o, doğru yolda olanları da pekiyi bilir.

"Şüphesiz Rabbin kendi yolundan sapanları pekiyi bilir ve o, doğru yolda olanları da pekiyi bilir". Yani iki grubu da demektir. Âyette geçen "men” mevsûledir ya da mevsûfedir,

"a'lemu” fiilinin delâlet ettiği fiille mahallen mensûbtur. Onunla değil. Çünkü ef'al kalıbı bu gibi yerlerde zâhir ismi nasb etmez.

Ya da "men” istifhamiyedir, mübteda olarak merfû’dur, haber de "yedıllü"dür. Cümlede takdir edilen fiil amelden düşmüştür.

"Men yudıllü” de okunmuştur ki, Allah onu saptırır demektir. O zaman "men” mukadder fiille mensûb olur.

Ya da "a'lemu"nûn izafe edilmesiyle mecrûrdur yani a'lemul mudilline demektir. O da:

"Ve yudlilullahu” (Nisa: 88) yahut adleltuhu'dan gelir ki, birini yoldan çıkmış bulmaktır. İlimde üstün olmak çoklukla ve ilmin taalluk ettiği şeyleri kavramakla, devamlılığı ile bizatihi olup da dolayısıyla olmamakla olur.

117 ﴿