50

Kâfirleri, melekler yüzlerine ve arkalanna vurarak ve: Yangın azabını tadın, diyerek canlarını aldığı zaman görsen!

"Velev tera” velev raeyte demektir, çünkü lev "in"in tersine maziyi müzariye çevirir.

"Melekler canlarını aldığı zaman” Bedir'de,

"iz” tera'nın zarfıdır, mef'ûl da mahzûftur, yani velev teral keferete yahut halehüm hiyneizin demektir. VelMelâiketü de yeteveffa'nın fâ'ilidir. İbn Âmir'in te ile (teteveffa) kırâati da bunu gösterir. Fâilin Allah'a râci zamir olması da câizdir. O (Melâike) mübteda’dır, haberi de "yadribune vücuhehüm” dür, cümle de Ellezîne keferu'dan hâl’dir. Zamir olduğu için vâv'a gerek kalmamıştır. O,

birinciye göre onlardan veya Melâike'den hâl’dir yahut zamirlerini içine aldığı için ikisinden de hâl’dir.

"Ve edbarehüm” sırtlarına ya da kalçalarına demektir. Belki de maksat her taraflarına vurmaktır yani önlerine ve arkalarına demektir.

"Zuku azabel harikı” bu da gizli kavl maddesi ile "yadribune"ye atıftır yani onlara müjde mahiyetinde âhiret azabını tadın, denilir.

Şöyle de denilmiştir: Meleklerin yanlarında demir topuzlar vardır, her vurdukça ondan ateş çıkar.

"Lev"in cevabı mahzûftur, bu da durumu daha feci ve daha korkunç hâle getirmek içindir.

50 ﴿