60

Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve (savaş için) bağlanan atlar hazırlayın. Bununla Allah'ın düşmanlarını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah'ın bildiği diğerlerini korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız, size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.

"Hazırlayın” ey mü'minler "onlar için” andlaşmayı bozanlar yahut kâfirler için "elinizden gelen kuvveti” savaşta kuvvet kazanılacak her şeyi. Ukbe bin Amir, aleyhis-salâtü ves-selâm'dan minberde: Bilin ki, kuvvet atmaktır, dediğini işittiğini söylemiştir. Onu özellikle zikretmesi en kuvvetlisi olmasındandır.

"Ve min ribatıl hayli” bu Allah yolunda bağlanan atlardır. Ribat fial veznindedir, mef'ûl manasınadır ya da mastardır, isim olmuştur. Rabata rabtan ve ribatan, rabata murabatatan ve ribaten şeklinde çekimi yapılır.

Ya da rebit'in çoğuludur, fasil ve fisal gibi. Be'nin zammı ve sükûnu ile "rubutul / rubtul hayli” de okunmuştur ki, ribat'ın çoğulu olur. Onun kuvvetin üzerine atfı Cebrâîl ile Mikail'in meleklerin üzerine atfı gibidir.

"Türhibune bihi” onunla korkutursunuz, Ya'kûb'tan şedde ile "türehhibune” okuduğu rivâyet edilmiştir. Zamir de elinizden gelene ve hazırlığa gider.

"Allah'ın düşmanını ve sizin düşmanınızı” yani Mekke kâfirlerini demektir. Onların Yahûdîler olduğu; Münâfıklar olduğu; İranlılar olduğu da söylenmiştir, (onlardan başka diğerlerini) diğer kâfirlerden onların Yahûdîler olduğu söylenmiştir, münâfıklar olduğu söylenmiştir, İranlılar olduğu söylenmiştir.

"Onları bilemezsiniz” onları bizzat bilemezsiniz "onları Allah bilir” tanır.

"Allah yolunda ne harcarsanız size tam olarak ödenir". Karşılığı.

"Size zulmedilmez” ameli zâyi etmek veya sevabı azaltmakla.

60 ﴿