72

Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içlerinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler va'detmiştir. Allah'ın rızâsı ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş budur.

"Allah; mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içlerinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler va'detti". Tayyibeten nefsin hoşlanacağı yahut orada hayatın hoş olduğu demektir. Hadiste: Onlar inci, mercan ve kırmızı yakuttan köşklerdir, denilmiştir.

"Adn cennetlerinde” ikamet ve ebediyet cennetlerinde. Aleyhisselâm Efendimiz şöyle buyurmuştur: Adn öyle bir yurttur ki, onu hiçbir göz görmemiş, hiçbir insanın aklına gelmemiştir. Orada şu üçten başkası bulunmaz: Peygamberler, sıddıklar ve şehitler. Allahü teâlâ: Ne mutlu sana girenlere, der! "Güzel meskenler"in cennetlere atfı şu farktandır; ihtimal ki, herkese va'dedilen şey değişiktir yahut hepsine dağıtılacaktır yahut sıfatları değişiktir. Sanki onu önce güzel, tanıdıkları ve duyar duymaz tabiatlarının çekeceği şeyle nitelemiş, sonra geçimi hoş, içinde dünya meskenlerinde olduğu gibi zevki bozacak şey lmamakla ve içinde canın çekeceği ve gözün zevk duyacağı şeylerle nitelemiş; sonra da onu yüksek makamlarda sonsuza kadar devam eden, hiçbir zaman yok olmayan ve değişmeyen şeyle nitelemiştir. Sonra da onlara bütün bunlardan daha büyüğünü va'detmiş ve:

"Allah'ın rızâsı en büyüktür” buyurmuştur. Çünkü bütün mutluluk ve ikramın başlangıcı ve vuslata erdiren ve buluşmakla başarıya ulaştıran odur. Aleyhis-salâtü ves-selâm Efendimiz şöyle buyurmuştur: Allahü teâlâ cennet halkına: Râzı oldunuz mu, der? Onlar da: Neden râzı olmayalım ki, bize halkından kimseye vermediğin şeyi verdin, derler. O da: Size bundan daha üstününü vereceğim, der. Onlar da: Bundan daha üstünü ne olabilir, derler? O da: Sizden râzı olacağım, size bir daha kızmayacağım, der.

"İşte bu” rıza yahut geçenlerin hepsi "en büyük kurtuluştur” ki, onun yanında dünya ve dünyadaki şeyler sönük kalır.

72 ﴿