65

Eşyalarını açınca, sermayelerinin kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler.

"Ey babamız, daha ne istiyoruz; işte sermayemiz bize iade edilmiş. Ailemize zahire getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de artırırız. Bu kolay bir ölçektir, dediler.

"Eşyalarını açınca sermayelerinin kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler” (rüddet ileyhim) ra'ya idgam edilen dal'ın kesresinin nakli ile "riddet” de okunmuştur, nitekim biy'a'da öyle yapılmıştır.

Şöyle de denilmiştir:

"Ey babamız, daha ne istiyoruz?” bundan fazlası olur mu? Bize ikram etti, bize iyi baktı, bize sattı ve eşyamızı da bize iade etti.

Yahut bundan öte bir ihsan istemeyiz yahut anlattığımız sözde aşırı gitmiyor ve iyiliğine dâir aktardığımızda fazla söylemiyoruz. Hitap tarzında "mâ tebği” okunmuştur ki, bundan öte ne gibi iyilik ya da doğruluğumuza delil beklersin?

"İşte sermayemiz bize iade edilmiş” ne istiyoruz sözünü açıklayan yeni söz başıdır,

"ve nemirü ehlena” bu da mahzûfa ma’tûftur, yani bize iade edilmiş, biz de onu ihtiyacımıza kullanır ve Kral'a dönmekle ailemize erzak alırız, (kardeşimizi koruruz) gidiş ve dönüşümüzde kardeşimizi koruruz.

"Ve bir deve yükü de artırırız” kardeşimizin bize katılmasıyla. Bu,

"mâ” istifhamiye olduğu takdirdedir. Ama nafiye olduğu zaman buna da ihtimali vardır, cümlenin "mâ nebği"nin üzerine ma’tûf olma ihtimali de vardır. Yani dediğimizde haksızlık etmeyiz, ailemize erzak alırız ve kardeşimizi de koruruz.

"Bu da kolay bir ölçektir” az bir ölçektir, bize yetmez. Kendilerine verileni azımsadılar, Kral'a dönmekle onu katlamak istediler yahut kardeşlerine verileni de kendilerininkine ilave ettiler. İşaretin deve yüküne olması da câizdir ki, bu az bir şeydir, Kral o hususta bizi sıkıştırmaz ve gözünde büyütmez.

Şöyle de denilmiştir: O Ya'kûb'un sözündendir, manası da bir deve yükü zahire için evlât tehlikeye atılmaz, demiştir.

65 ﴿