5Mûsa'yı, kavmini karanlıklardan aydınhğa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat, diye âyetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda her çok sabreden, çok şükreden için gerçek ibretler vardır. "Mûsa'yı, âyetlerimizle gönderdik” yani beyaz el, asa ve sair mu'cizeleriyle "kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, diye” ey ahric demektir (en tefsiriyedir) çünkü göndermede kavl (söyleme) manası vardır ya da bien ahric (mastariye) demektir, çünkü fiil siygaları eşit olarak mastara delâlet eder; o sebeple başına nasb edâtı en'in getirilmesi doğrudur. "Onlara Allah'ın günlerini hatırlat” geçmiş milletlerin olaylarını demektir. Arapların günleri de savaşlarıdır. Allah'ın nimet ve belalarını hatırlat da, denilmiştir. "Şüphesiz bunda her çok sabreden, çok şükreden için gerçek ibretler vardır” belasına sabreden ve nimetlerine şükreden için. Çünkü o daha öncekilere indirilen belâyı ve onlara taşarak verilen nimetleri duyunca ibret alır ve kendisine vâcip olan sabır ve şükre uyanır. Şöyle de denilmiştir: Maksat her mü'min demektir. Onlardan böyle ifade edilmesi, sabır ile şükrün mü'minin alâmeti olmasındandır. |
﴾ 5 ﴿