11Allah îman edenleri de mutlaka bilir ve münâfıkları da mutlaka bilir. "İnsanlardan kimi: Allah'a îman ettik” der. Allah uğrunda eziyet görünce” kâfirler ona îmanından dolayı işkence edince "insanların işkencesini sayar” îmandan çevirmek için başına gelen eziyeti "Allah'ın azâbı gibi sayar” küfürden çevirmek için (îman etmediği takdirde) . "Yemin olsun, eğer Rabbinden bir yardım gelse” fetih ve ganimet gibi "elbette: Şüphesiz biz de sizinle idik, derler” Dîn davasında, bizi de ona ortak edin. Maksat münâfıklardır ya da îmanları zayıf olduğu için müşriklerin eziyetlerinden dolayı dinlerinden dönenlerdir. "Allah, âlemlerin göğüslerindekini daha iyi bilen değil mi?” kavli birinci görüşü destekler, Allah onların kalplerindeki ihlâs ve nifakı daha iyi bilir. "Allah îman edenleri de mutlaka bilir” kalpleriyle "ve münâfıkları da mutlaka bilir” her iki Tâifeye de yaptıklarının karşılığını verir. |
﴾ 11 ﴿