5

 Allah'ın yardımı ile. Allah dilediğine yardım eder. O mutlak gâlib, çok merhametlidir.

"Birkaç yıl içerisinde".

Rivâyete göre Farslar Rumlara savaş açtılar, onlarla Ezruat ve Busra dolaylarında karşılaştılar. Cezire'de de denilmiştir ki, orası Rumların Farslara (Perslere) en yakın yerleridir. Farslar gâlip geldiler. Haber Mekke'ye ulaştı; müşrikler sevindiler ve: Sizlerle Hıristiyanlar ehl-i kitapsınız, bizlerle Farslar da ümmileriz. Bizim kardeşlerimiz sizin kardeşlerinizi yendiler, biz de sizi yeneceğiz, dediler. Âyet bunun üzerine indi. Ebû Bekir onlara: Allah gözünüzü aydın etmesin, yemin ederim ki, Rumlar birkaç yıl içerisinde ( bıd'ı siniyne) Farsları yenecektir, dedi. Übey bin Half ona: Yalan söyledin, bir süre belirt, seninle bahis tutuşalım, dedi. O da on genç deveye bahse girdi. Süreyi de üç yıl olarak belirttiler. Ebû Bekir radıyallahü anh bunu Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'e haber verdi. O da: Bıd' üç ilâ on yıl arasıdır, ödülü artır, süreyi uzat, dedi. Onlar da yüz deve koydular ve dokuz yıla çıkardılar. Übey Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem onu yaraladığı için Unut dönüşünde öldü. Rumlar da Hûdeybiye seferi sırasında Farslan yendiler. Ebû Bekir de ödülü Übey'in mirasçılarından aldı. Onu Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'e getirdi, o da: Onu sadaka et, dedi. Hanefiler bunu dar-ı harpte bozuk akitlerin câiz olacağına delil getirdiler. Bunun kumarın haram edilmesinden önce olması ile cevap verilmiştir. Âyet peygamberliğin delillerindendir, çünkü gâipten haber vermektedir. Lâm'ın fethi ile ğalebet ve zam ile seyuğlebun da okunmuştur ki,

manası şöyledir: Rumlar Şâm köylerinde gâlip geldiler, Müslümanlar da gâlip geleceklerdir. Ayetinin inişinin dokuzuncu yılında Müslümanlar onlara savaş açtılar, bazı şehirlerini fethettiler. Buna göre ğaleb lâfzı faile muzâf edilmiş olur.

"Emir önünde de sonunda da Allah'ındır” gâlip olmalarından önce demektir o da mağlup olmalarıdır ve mağlup olmalarından sonra demektir ki, o da gâlip olmalarıdır. Yani gâliplerken de mağluplarken de emir onundur, bunlar ancak onun kaza ve kaderi iledir. Muzâfunileyh takdir edilmeden de min kablu ve min ba'dü de okunmuştur. Sanki kablen ve ba'den denmiş gibidir ki, önünde sonunda demektir.

"O gün” Rumlar gâlip geldikleri gün "mü'minler sevinecekler, Allah'ın yardımı ile” kitabı olanlara kitabı olmayanlara karşı yardım edecektir. Çünkü bunda şunlar vardır: Tefeülün (beklentinin) ters dönmesi, Ebû Bekir'le Efendimiz'in müşriklere verdikleri haberde doğru çıkmaları, fazla ödül almaları, yakinlerinin ve dinde sebatlarının artması.

Şöyle de denilmiştir: Allah'ın mü'minlere yardımı ile sevinecekler, çünkü doğrulukları meydana çıkmıştır ya da düşmanlarını birbirine saldırmakla ki, kırılıp tükeneceklerdir.

"Allah dilediğine yardım eder” bir defa onlara, bir defa da ötekilere yardım eder.

"O, mutlak gâlib, çok merhametlidir” aleyhlerine yardım etmekle bazı kullarından intikâm alır ve başka bir zaman da yardım etmekle onlara lütfeder.

5 ﴿