16

 Ey ğulcuğum, gerçekten o (iyilik) bir hardal tanesi kadar olsa da bir kaya içinde olsa yahut göklerde veyahut yerde olsa, Allah onu getirir. Şüphesiz Allah, latiftir, her şeyden haberdardır.

"Ey ğulcuğum, o, bir hardal tanesi kadar olsa” yani o iyilik veya kötülük hasleti ufaklıkta örnek olan hardal tanesi kadar olsa demektir. Nâfi' miskalu şeklinde Merfû' okumuştur ki, o zaman ha zamiri kıssaya gider, kâne de tâmme olur (nakıs değil). Kâne'nin müennes olması da miskal'ın habbe'ye muzâf olmasındandır, şairin şu kavli gibi:

Kema şerikat sadrul kanati mineddemi

(Söylediğim söz boğazına tıkıldı)

Kanın mızrağın boğazına tıkıldığı gibi.

(Sadr kanat'tan müenneslik almıştır).

Ya da ondan hasenet veya seyyiet murat edilmiştir.

"Bir kaya içinde olsa yahut göklerde yahut yerde olsa” en gizli ve en korunaklı bir yerde olsa Meselâ bir kayanın içinde yahut en yükseğinde olsa Meselâ göğün kemerleri gibi yahut en aşağıda olsa Meselâ yerin dibi gibi. Kâfin kesri ile (fetekin) de okunmuştur ki,kenet tairü deyiminden gelir ki, kuş yuvasına yerleşmektir.

"Allah onu getirir” hazır eder, ona göre de hesaba çeker.

"Şüphesiz Allah, latiftir” ilmi her gizliye ulaşır,

"her şeyden haberdardır” en ince ayrıntısına kadar bilir.

16 ﴿