14

 Cehennem bekçileri onlara: Bugününüze kavuşmayı unuttuğunuzdan dolayı (azâbı) tadın. Gerçekten biz de sizi unuttuk. Yaptığınız şeylerden dolayı ölümsüzlük azabını tadın, derler.

"Eğer isteseydik, her nefse hidâyetini verirdik” îmana ve iyi amele muvaffak kılmakla hidâyet bulacağı şeyi verirdik.

"Ancak benden söz sadır olmuştur” hükmüm sâbit olmuş ve tehdidim geçmiştir. O da:

"Cehennemi bütün cinlerden ve insanlardan mutlaka dolduracağım” sözüdür. Bu da dileme olmadığı için îmanlarının olmadığını açıkça ifade etmektedir. Dilemenin olmaması da onların cehennemlik olduklarına dâir bir hükmün geçmesindendir. Aşağıda geleceği üzere azâbı tatmaları sonlarını unutmanın ve o konuda düşünmemelerinin sonucu olması bunu ertelemez, o da:

"Bugününüze kavuşmayı unuttuğunuzdan dolayı azâbı tadın” sözüdür. Çünkü bu, vasıtadır, ikinci derecede iktiza sebebidir.

"Gerçekten biz sizi unuttuk” rahmetten uzaklaştırdık ya da unutulan şey gibi sizi azapta bıraktık demektir. Bunun yeni söz başı olması ve fiilin tahkik edâtı olan inne ve ismine dayanması, onlardan alınacak intikâmı şiddetlendirmek içindir.

"Yaptığınız şeylerden dolayı ölümsüzlük azabını tadın” emri tekrar etmesi; te'kit içindir, bir de mef’ûlün açık verildiği içindir. Ayrıca kötü fiillerinin yalanlama ve isyanlar gibi sebebi de gösterilmiştir. Nitekim buna akibetlerini düşünmemeleri de gerekçe gösterilmiştir ki, bu, ikisinin de bunu gerektirdiğini gösterir.

14 ﴿