16

 Yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların iki bahçelerini ekşi yemişli, acı ılgınlı ve az bir şey de Arabistan kirazından (olmak üzere) iki bahçe ile değiştirdik.

"Yüz çevirdiler” şükürden "biz de üzerlerine Arim selini gönderdik". Büyük bir sel gönderdik demektir ki, bu da arimer recülü deyiminden gelir, adam kötü ve sert huylu olmaktır.

Ya da şiddetli yağmur seli yahut köstebek seli demektir. Köstebek seli denilmesi Kraliçe Belkıs'ın yaptırdığı barajı delmesindendir. Baraj Şihr vadisinin suyunu tuttu, ona ihtiyaca göre bir de kapak konulmuştu.

Ya da kanal selini gönderdik demektir ki, o set bir baraj teşkil etmişti. Bu durumda arim, arime'nin çoğulu olur ki, o da yığılmış taş demektir.

Şöyle de denilmiştir: Arim selin geldiği vadinin adıdır. Bu da Îsa ile Muhammed arasında olmuştu, o ikisine salât ve selâm olsun.

"Onların iki bahçelerini ekşi yemişli iki bahçe ile değiştirdik” çünkü Âyette geçen hamt acımtırak her bitkiye denir. Bunun erak ağacı olduğu ya da dikensiz bütün ağaçlara denildiği de söylenmiştir. Takdiri üküle eklin hamtın demektir. Bu durumda muzâf hazf edilmiş, muzâfun ileyh bedel olarak onun yerine geçmiştir ya da atıf beyandır. (Acı ılgınlı ve az bir şey de Arabistan kirazından iki bahçe). Bu ikisi hamtın'a atıftır. Çünkü esi ılgın ağacıdır ki, meyvesi yoktur.

"Cenneteyni"ye atfen nasb ile de okunmuşlardır (ve eslen ve şey'en). Sidrin az oluşu nebık adındaki meyvesinin hoş olmasındandır, o sebepledir ki, bahçelere dikilir. Bunlara da bahçe denilmesi şeklen benzediği ve bir de alay içindir. Ebû Amr lâm'ı tenvinsiz olarak zatey ükli okumuştur; Haremli iki kurra da kâfin sükûnu ile üklin okumuşlardır.

16 ﴿