8

 O en yüce heyete kulak veremezler ve her taraftan atılırlar.

 (Korumak için) bu da gizli fiili ile mensûbtur ya da mana bakımından ziynete atıfla mensûbtur, sanki şöyle buyurmuştur: Biz yıldızları dünya göğüne süs olmak ve korumak için yarattık.

"İnatçı her şeytandan” itaattan çıkan her şeytana ateş topları atmakla.

"O en yüce heyete kulak veremezler” bu da gök onlardan korunduktan sonraki hâllerini beyan eden yeni söz başıdır. Min külli şeytanin'e sıfat yapmak câiz değildir, çünkü o zaman koruma, dinlemeyen şeytanlardan olur. Lâm'ın hazfi ile korumanın illeti yapmak da câiz değildir, Meselâ ci'tüke en tükrimeni (bana ikram etmen için geldim) kavlinde olduğu gibi, sonra da en'i hazf edip ve amelden düşürmek de câiz değildir. Meselâ şunun gibi:

Ela ya eyyühez zaciriy ahdurul veğa

(Ey beni kavgadan (savaştan) men etmek isteyen kimse).

Çünkü ikisini (lâm ile en'i) birlikte hazf etmek hoş değildir. Zamir de mana itibarı ile küll'e râcidir. Sema' maddesinin ilâ edâtı ile geçişli kılınması isğa (kulak vermek) manasına geldiği içindir, bu da olumsuzluğu abartmak ve men edildikleri şeyi korkunç göstermek içindir. Hamze, Kisâî ve Hafs’ın tesemmu' babından şedde ile okumaları da bunu gösterir. Tesemmu'da dinlemek istemektir. En yüce heyet de meleklerin eşrafıdır.

"Her taraftan atılırlar (onlara atılır)göğün her tarafından atılır, oraya çıkmak istedikleri zaman.

8 ﴿