18

Onlar ki, sözü dinleyip de en güzeline tâbi olurlar. İşte onlar Allah'ın hidâyet ettiği kimselerdir ve işte onlar saf akılların sahipleridir,

Onlar ki, sözü dinler, en güzeline tâbi olurlar” Ellezîne ictenebu'nûn yerine zamir değil de zâhir ismin konulması tağuttan kaçma başlangıç noktasını göstermek içindir ve şunun içindir ki, onlar Dîn konusunda titizdirler, hak ile bâtılı ayırırlar ve sırasıyla en faziletlisini araştırırlar.

"İşte onlar Allah'ın hidâyet ettiği kimselerdir” dinine hidâyet ettiği "ve işte onlar saf akılların sahipleridir” evham ve âdet çekişmelerinden esen kalmış akılların sahipleridirler. Bunda hidâyetin Allah'ın yapması ve nefsin de onu kabul etmesiyle olduğuna işâret vardır.

18 ﴿