15

 İnsana ana babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet olgunluğuna yetişip de kırk yaşına erişince:

"Rabbim, bana ve ebeveynime ihsan ettiğin nimetine şükretmemi ve râzı olacağın iyi amel yapmamı bana ilham et ve benim için soyumu düzelt. Şüphesiz ben sana döndüm ve şüphesiz ben Müslümanlardanım,” dedi.

"İnsana ana babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik” Kuleli kurralar ihsanen okumuşlardır. Hasenen de okunmuştur ki, iysaen hasenen (güzel bir tavsiye demektir). "Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu” kürhen, zate kürhin ya da hamlen zate kürhin demektir ki, meşakkat manasınadır. Hicazlı iki kurra ile Ebû Amr ve Hişâm feth ile (kerhen) okumuşlardır ki, ikisi de lügattir; Meselâ fukr ve fakr gibi.

Şöyle de denilmiştir: Mazmumu isimdir, meftunu da mastardır.

"Onun taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır” taşınma ve kesilme süresi demektir. Fisal da sütten kesmektir, Ya'kûb'un fasluhu okuması da bunu gösterir ya da sütten kesme vaktidir. Bundan maksat da tam ve sonuna kadar yapılan emzirme demektir. Bunun içindir ki, böyle tabir edilmiştir, Meselâ bütün müddet yerine emed tabir edildiği gibi. Şâir şöyle demiştir:

Her canlı ömrünü tamamlayacak

Ve ölecektir, süresi sona erdiği zaman.

"Otuz aydır” bütün bunlar (taşınmasından buraya kadar olanlar) annenin çocuğu büyütmede çektiği zahmeti açıklamaktadır. Bu da sıkı tavsiye etmek içindir. Bunda en az gebelik süresinin altı ay olduğuna delil vardır, çünkü otuz aydan iki yıllık emzirme süresi düşülürse geriye altı ay kalır. Çünkü Allahü teâlâ.

"Tam emzirmek isteyen için emzirme iki yıldır” (Bakara: 233) buyurmuştur. Doktorlar da böyle demişlerdir. Belki de hamlin en azı ile sütten kesmenin en çoğunun özellikle belirtilmesi, bu ikisinin zapt altında olmasından ve nesep ve emzirme hükmünün bu ikisi ile sıkıca irtibatlı olmasındandır.

"Nihayet olgunluğuna yetişince” orta yaşa varıp da gücü ve aklı oturaklaşınca "ve kırk yaşına erişince” demektir.

Şöyle de denilmiştir: Kırk yaşına varmadan hiçbir peygamber gönderilmemiştir (Rabbim, bana ilham et) aslı beni düşkün eyle demektir ki, evzatuhu bikeza (bir şeyi istemektir) "bana ve ebeveynime ihsan ettiğin nimetine şükretmemi ilham et” yani Dîn nimetini ya da onu ve başkasını içine alan şeyi demektir. Bu da şu rivâyeti destekler: Âyet Ebû Bekir radıyallahü anh hakkında indi; çünkü Muhâcir ve Ensâr arasında kendisi ve ebeveyni Müslüman olan başkası yoktur. (Râzı olacağın iyi amel yapmamı) salihen şeklinde nekire kılması onu büyütmek içindir ya da azîz ve celil olan Allah'ın rızâsını kazandıracak bir cinsi murat ettiği içindir. (Ve benim için soyumu düzelt) düzgünlüğü soyumun içine yerleştir, orada sapasağlam dursun. Aynı kullanım şu beyitte de vardır:

Devem kıtlıktan dolayı sütünün azlığından misafire özür dilerse,

Temrenim ökçe veteri içinde yara açar (oraya yerleşir, onu misafire keserim).

"Şüphesiz ben sana döndüm” râzı olmadığın veya senden alıkoyacak şeyden "ve şüphesiz ben Müslümanlardanım” sana ihlâsla teslim olanlardanım.

15 ﴿