20

Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, aranızda övünme ve mallarda ve çocuklarda çokluk yarışıdır. (Bunlar) bitkisi çiftçilerin hoşuna giden bir yağmur misali gibidir. Sonra o bitki kurur, onu sararmış görürsün. Sonra da bir kırıntı olur. Âhirette çetin bir azâp ve Allah'tan bir bağış ve hoşnutluk vardır. Dünya hayatı ancak aldanma metaıdır.

"Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, aranızda övünme ve mallarda ve çocuklarda çokluk yarışıdır". İki fırkanın da Âhiretteki hayatını anlatınca dünya işlerini yani ilerideki kurtuluşa ulaştırmayan dünya işlerini hor gösterdi. Onları hayalî, faydası az ve çabuk geçici olarak açıkladı; çünkü onlar insanların kendilerini yorduğu bir oyun gibidir, tıpkı çocukların faydasız yere oynadıkları oyun gibidir ve onlar insanları önemli işlerinden alıkoyan bir eğlence ve süstür; güzel elbiseler, göz alıcı binitler ve kıymetli evler gibi. Bunlar soy sopla övünme ve sayı ve araç gereçlerle çokluk yarışıdır. Sonra da bunu şöyle tespit etti:

"Bunlar bitkisi çiftçilerin hoşuna giden bir yağmur misali gibidir. Sonra o bitki kurur, onu sararmış görürsün. Sonra da bir kırıntı olur". Bu da dünyanın çabuk geçmesinin ve az faydalı olmasının yağmurun bitirdiği ürün ile temsilidir. Sonra dimdik olur, çiftçilerin yahut Allah'ı inkâr eden kâfirlerin hoşuna gider. Çünkü onlar dünya süsünden çok hoşlanırlar. Bir de mü'min hoşuna giden bir şey gördüğü zaman hemen oradan hareket eder, onu yaratanın kudretine geçer ve ona hayranlığını ifade eder. Kâfirin fikri ise gözünün gördüğü ile sınırlı kalır; hep onu beğenir. Sonra o bitki kurur; sararır, sonunda da çerçöp olur. Sonra da Allahü teâlâ sonsuz âhiret işlerini büyüterek:

"Âhirette büyük bir azâp vardır” dedi. Bunu da dünyaya dalmaktan nefret ettirmek ve ebediyet yurdunun ikramını kazandıracak şeye teşvik etmek için yaptı. Sonra da bunu pekiştirerek:

"Allah'tan bir bağış ve hoşnutluk vardır” dedi. Yani ona yönelip onun dışında bir şey talep etmeyen için demektir.

"Dünya hayatı ancak aldanma metaıdır” yani hep ona yönelen ve onu Âhireti kazanmada kullanmayan için demektir.

20 ﴿