11

 Ey îman edenler, size:

"Meclislerde genişleyindenildiği zaman, genişleyin ki, Allah da size genişlik versin. Size:

"Kalkındenildiği zaman", hemen kalkın. Allah içinizden îman edenleri yükseltir. Kendilerine ilim verilenleri ise derecelerle (yükseltir). Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

"Ey îman edenler, size:

"Meclislerde genişleyin” denildiği zaman” orada genişleyin, birbirinize yer verin denildiği zaman. Bu da: İfseh annî deyiminden gelir ki, benden uzak ol, demektir. Tefasehu şeklinde de okunmuştur, meclisten maksat cinstir, Âsım'ın cemi sıygasıyla (mecalis) okuması da bunu gösterir ya da özellikle Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in meclisidir. Çünkü onlar ona yakın olmak ve kelâmını duymak için sıkışık otururlardı.

"Genişleyin ki, Allah da size genişlik versin” mekân, rızık, göğüs ve diğer genişmelesini istediğiniz şeylerde.

"Size:

"Kalkın” denildiği zaman” genişlik için ayağa kalkın ya da namaz veyahut cihâd için kalkın, denildiği veyahut meclisten kalkın denildiği zaman "kalkın” Nâfi', İbn Âmir ve Âsım ikisinde de şin'in zammı ile (ünşüzu) okumuşlardır.

"Allah içinizden îman edenleri yükseltir” dünyada yardım ve güzel ad vermek, Âhirette de cennet odalanna yerleştirmekle.

"Kendilerine ilim verilenleri ise derecelerle yükseltir” onlardan özellikle alimleri derecelerle yükseltir; çünkü onlar ilimlerinin yanına ameli de koymuşlardır. Çünkü ilim, derecesi o kadar yüksek olmakla beraber yanında daha çok yükseltmeyi gerektiren ameli icap eder. Bunun içindir ki, alimin yaptıklarına uyulur da, başkasınmkine uyulmaz. Hadiste şöyle denilmiştir: Alimin abide üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir.

"Allah yaptıklarınızdan haberdardır” bu da emri dinlemeyenlere yahut ondan hoşlanmayanlara tehdittir.

11 ﴿