7

 Allah'ın kentler halkından Peygamberine ganimet olarak verdiği şeyler; Allah'a, Peygambere, akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalanlara aittir; Tâ ki, (bu) içinizden zenginler arasında dolaşan bir şey lmasın. Peygamber size ne verdi ise, onu alın; sizi neden men etti ise, ona da son verin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, azâbı çetin olandır.

"Allah'ın, kentler halkından Peygamberine ganimet olarak verdiği şey” bu da birincisini açıklamaktadır, bunun içindir ki, atıf edâtı kullanılmamıştır,

"Allah'a, Peygambere, akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalanlara aittir". Ganimetin taksiminde ihtilâf edilmiştir; altıya bölünür denilmiştir, çünkü Âyetin zahiri öyledir. Allah'ın hissesi Kabe'nin ve diğer mescitlerin tamirine harcanır. Beşe bölüneceği de söylenmiştir, çünkü Allah'ın adının anılması ta'zîm içindir. Bugünlerde (hicri yedinci asır) Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in hissesi bir kavle göre devlet başkanına, bir kavle göre askerlere ve sınırlara, bir kavle göre de Müslümanların genel menfaatine harcanıyor.

Şöyle de denilmiştir: Bu da ganimet gibi beşe bölünür, çünkü aleyhis-salâtü ves-selâm Efendimiz beşte biri böyle taksim eder, kalan dört beşte biri de istediği gibi harcardı. Şimdi bu durum zikredilen ihtilâf üzeredir.

"Olmasın diye” yani fakirlerin hakkı olan ganimet olmasın, Hişâm bir rivâyette te ile (tekune) okumuştur.

"İçinizden zenginler arasında dolaşan bir şey lmasın” duvle zenginlerin dolaştırdığı ve onların arasında dolaşan şeydir, nitekim cahiliye halkı öyle yaparlardı. Devleten de okunmuştur ki, ganimet onların arasında tedavül eden bir şey lmasın demektir ya da duvlet aranızda zorla alman (gücü yetenin aldığı) bir şey lmasın demektir. Hişâm ref ile duvletü okumuştur ki, kâne tâmme olur yani ortaya cahiliye devleti çıkmasın demektir.

"Peygamber size ne verdi ise” ganimetten ne verdiyse yahut ne emrettiyse demektir "onu alın” çünkü size helâldir ya da ona sarılın, çünkü ona itâat etmek vâciptir.

"Sizi neden men etti ise” almasını ya da yapmasım,

"ona son verin” onu almaya ya da yapmaya.

"Allah'tan korkun” Resûlüne muhalefet etmekten.

"Şüphesiz Allah,’ın azâbı çetindir” muhalefet edene.

7 ﴿