12Onu size bir öğüt kumamız için ve kavrayan kulaklar kavrasın, diye. "Onu size kumamız için” o olayı ki, o da mü'minlerin kurtarılıp kâfirlerin suya boğulmasıdır "bir öğüt / hatırlatma” Yaratıcının kudret ve hikmetini, kahır ve rahmetinin kemalini gösteren bir işâret kılmamız için. (Onu kavrasın diye) onu içinde tutsun diye. İbn Kesîr onu ketf lâfzına benzeterek ayn'nın sükûnu ile ve ta'yeha okumuştur. Va'y bir şeyi kendi içinde muhafaza etmektir, "iyâ” ise başkasının içinde muhafaza etmektir. "Kavrayan kulaklar” korunması gerekeni koruyan (alıcı) kulaklar, bu da onu düşünmek, onu yaymak, üzerinde fikir yürütmek ve gereğince amel etmekle olur. Uzunun şeklinde nekire olması onun azlığı ve böyle az bir şeyin büyük bir kalabalığın kurtarılması ve nesillerinin devam etmesine sebep olduğu içindir (kulaktan kulağa anlatılması ve duyanların bundan ibret alması gibi). Nâfi' zalin sükûnu ile üznün okumuştur. |
﴾ 12 ﴿