99

Ve O öyle bir zattır ki: Gökten su indirmiştir. Sonra onunla, su ile, biten her şeyin nebatmı çıkarttık Sonra ondan yani nebattan da yetişen şeyler çıkarıverdik. Ondan o yeşil (fidanlardan) birbiri üzerine binmiş, buğday ve benzeri nebatın başakları gibi bazısı bazısının üzerine binen taneler çıkarıyoruz. Ve hurmada, onun tomurcuğundan, o hurmadan ilk biten şeyden de yakın, bazısı bazısına yakın salkımlar vardır. Ve meyvaları birbirine benzemeyen zeytin ve nar çıkardık. Ey Muhataplar! İbret alma nazarı ile bir bakınız! Her bireriniz meyva verdiği vakit meyvasına ilk çıkanın ne olduğuna ve nasıl olduğuna Ve kemâle erişine, vakti geldiğinde olgunlaşmasına, nasıl bu hâle geldiğine -bakınız- şüphe yok ki, bunda îman eder kavim için bir çok âyetler, O’nun diriltmeye ve gayrısına kadirolduğuna delâlet eden şeyler vardır.

Âyette îman edenler özellikle zikredildi. Çünkü onlar, kâfirlerin hilafına îman hususunda bu âyetlerle menfaatlenenlerdir.

“ ehracnâ“ fiilinde gaybdan tekellüme dönüş vardır. “ hadir” lâfzi “ Ahdar “mânâsındadır.

 “semer “ lâfzi si'nin ve mim'in fethasıyla okundu. Ayrıca her ikisinin zammesiyle “sümür“ diye de okundu,

99 ﴿