5Ey insanlar! Yani ey Mekkeliler! Eğer öldükten sonra dirilmekten tereddütte şüphede iseniz, düşünün ki, biz sizi aslınız olan Âdemi topraktan yarattık. Sonra onun zürriyetini bir nutfeden, meniden sonra bir alakadan- Alaka, pıhtılaşmış kandır- sonra şekli belirli tasvir edilmiş ve hilkati tamamlanmamış bir mudğadan- Mudğa, lokma olacak kadar bir et parçasıdır-yarattık. Size kudretimizin kemalini beyan edelim diye ki, siz bununla ilk yaratılıştan tekrar yaratabileceğimize delil getiresiniz. Biz dilediğimiz bir süreye kadar, çıkış vaktine kadar rahimlerde bekletiriz. Sonra sizi bir bebek olarak bebekler olarak annelerinizin karınlarından çıkarırız. Sonra da olgunluk çağına kemale ve kuvvete-Bu çağ otuzla kırk yaş arasıdır- erişesiniz diye sizlere ömür veriyoruz, içinizden kimi vefat eder olgunluk çağına erişmeden ölür. Yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz en hasis-ki, o da aşırı derecede yaşlılık ve aklın sulanmasıdır- çağına kadar götürülür. ki, biraz ilimden başka sonra hiç bir şey bilmez olsun İkrime der ki: “kim Kur’ân okumayı alışkanlık hâline getirirse bu duruma düşmez “. Sen yeryüzünü de kupkuru ölü bir hâlde görürsün. Ama biz onun üzerine suyu indirdiğimiz vakit kıpırdanır, harekete geçer kabarır, şişer ve artar da her dilber güzel çiftten türden nebatlar bitirir. Âyet-i kerîme’de geçen “ nukirru” lâfzı cümle-i müste’nifedir. Ayrıca “ min külli…” lâfzı celilindeki “min“zâidedir. |
﴾ 5 ﴿