102 - TEKÂSÜR SÛRESİMekkedevrindenazilolup, 8Âyet-i kerîmedir. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle başlarım. 1Mal, evlad ve erkeklerden oluşan çoklukla öğünmek, sizi Allah'a itâat yapmaktan alıkoydu. 2Nihayet öldünüz de kabirlere gömüldünüz veya çoklukla övünmek maksismiyle ölülerinizi hesaba katmak için kabirleri ziyaret ettiniz. 3Hayır! Öyle değil ileride bileceksiniz. 4Sonra yine hayır? İleride önce canınız çıkarken, sonra da kabirde, övünmenizin kötü neticesini bileceksiniz. 5Gerçek ki, kesin bilgi ile bu övünmenizin âkıbetini bilmiş olsaydınız, bununla meşgul olmazdınız. 6Yemin olsun! Kızgın ateşi muhakkak göreceksiniz. Bu cümle mahzûf bir kasemin cevabıdır. Lâmel ve aynel fiili kendisinden hazfedilip ayne'l fiilinin (hemzenin) harekesi “Ra “ya verilmiştir. 7Sonra yine and olsun! Onu, çıplak gözle göreceksiniz. Âyet-i kerîme’de geçen “ Ayne'l yakin“ mef'ûl-ı mutlakdır. Çünkü “rea “ ile “Ayene “ aynı mânâyı taşımaktadır. Bu âyet birincisini tekid etmektedir. 8Sonra mutlaka o görme günü sağlık, boş vakit, emniyet, yeme, içme ve dünyada zevk alınan diğer nimetlerden sorulacaksınız. Âyet-i kerîme’de geçen “ Le tus’elunne “ fiilinden nun'larpeş peşe geldikleri için, ref nun'uile iki sakin bir araya geldiği için de çoğul zamiri olan vav hazfedilmiştir. |
﴾ 0 ﴿