254"Ey imân edenler! Alış-verişin, dostluğun ve şefaatin olmadığı o gün gelmeden önce sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin. Kâfirler, zâlimlerin ta kendileridir." A- "Ey imân edenler! Alış-verişin, dostluğun ve şefaatin olmadığı o gün gelmeden önce sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin." Allah (celle celâlühü) yolunda harcanması emredilen rızkın Allah tarafından verildiğinin belirtilmesi, bu harcamayı teşvik içindir. Tıpkı; "Allah'ın sizi üzerinde tasarrufa ehil kıldığı şeylerden Allah yolunda harcayın." (Hadîd 57/7) mealindeki âyet gibi. Bu âyetteki harcamadan maksat, vâcib olan harcamalardır; çünkü bundan sonra gelen ceza vaîdi de bunu göstermektedir. Yani sizin dünyadaki taksiratınızı telâfiye muktedir olamavacağıntz o kıyamet günü gelmeden önce, dünyada size verdiğimiz rızıkların bir kısmını Allah (celle celâlühü) yolunda harcayın. Çünkü o kıyamet gününde alım satım yoktur ki, dünyada bu voldan kaybettiğinizi o gün satın alasınız veya azaptan kurtulmak için o malı fidye veresiniz ve o gün bir candan dostluk da yoktur ki, sizin can dostlarınız sizi müsamaha ile karşılasınlar veya bunun için size yardım etsinler ve Rahman Allah'ın izin verip sözüne razı olduğu kimselerden başkası için bir şefaat de yoktur ki, sizin zimmetinizde bulunanları affettirmeleri için şefaatçilere başvurasınız. Burada maksat, kıyamet gününde Cenab-ı Allah'ın inayeti dışında hiçbir yardımın olmayacağını beyân etmek iken, anılan üç şeyin (alım satım, dostluk, şefaat) olmayacağı belirtilmiş; hakikatte bunlar, "kıyamet günü alım satım veya dostluk veya şefaat var mı?" seklindeki mukadder sorunun cevabı mahiyetindedir. B- "Kâfirler zâlimlerin ta kendileridir." Yani zekât vermeyenler zâlimlerin ta kendileridir. Bunların kâfirler olarak vasıtlandırılmaları bu günahın pek ğalîz (ağır) olduğunu ifâde ve tehclid içindir. Nitekim "Ve men kefere / Kim küfrederse (bu farzı tanımazsa) ..." (Âl-i İmrân 3/97) meâlindeki âyette bu ifâde "kim haccetmezse..." yerinde, bu sebep ve illetle kullanılmıştır. Bir de bu ifâde, zekât vermemenin kâfirlerin sıfatlarından olduğunu bildirmek içindir. Nitekim Allah (celle celâlühü) meâlen buyuruyor ki: " Vay o müşriklerin hâline! (Fussılet 41/6) Onlar zekâtı vermezler ve âhıireti inkâr edenler de onlardır." (41/7) Zekât vermeyenler, kendilerine ihsan edilmiş olan malı yerine harcamadıkları ve kendilerini azaba maruz bıraktıkları için zalimlerin ta kendileri olmuşlardır. |
﴾ 254 ﴿