8"Ey Rabbimiz! Bize hidâyet ettikten sonra kalblerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bağışla. Elbette Sen çok bağışlayan (el-Vehhab)sın." A- "Ey Rabbimiz! Bize hidâyet ettikten sonra kalblerimizi eğriltme ." Bu âyet de ilimde râsih olanların söylediklerine dahildir. Yani, onlar şöyle demiş oluyorlar: "- Ey Rabbimiz! Bizleri, hakka ve doğru tevile ya da hem müteşâbih, hem de muhkem âyetlere inanmaya hidâyet buyurduktan sonra kalblerimizi eğrilterek müteşâbih âyetleri razı olmayacağın şekillerde te'vile yöneltme!" Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: "Âdem oğlunun kalbi, Rahman Allah'ın kudret parmaklarından iki parmağı arasındadır; dilerse onu hak üzerine ikame eder; dilerse de onu haktan kaydırır." 42 42 Sahih-i Müslim'de "Allahü teâlâ'nın Kalbleri Nasıl Dilerse Öyle Çevireceği Bâbi'nda Abdullah b. Amr b. As'dan (radıyallahü anh) tahric edilen bir hadiste Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dediği rivâyet olunur: "Ademoğullarınin kalblerinin hepsi bir tek kalb gibi (kekalbin vahid) Rahmanin parmaklarından iki parmağı arasındadır. (Beyne ısbea'yni min esabiı'r-Rahmân). Onu dilediği gibi evirip çevirir, tasarruf eder (Yüsarreflıü haysü yeşâ'). Bundan sonra Resûlullak (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle duâ etti: - Ey Allah'ım! Ey kalbleri dilediği gibi evirip çeviren! Kalblerimizi sana ibâdet ve taa't yönüne çevir (Allahümme! Ya musarrefel-kulûb! Sarref, kulûbena a'lâ taa'tik)." (Sahih-ı Müslim Tercemesi ve Şerhi: Ahmed Dâvudoğlu, Cilt: 10, Sayfa: 633 -634, Hadîs No: 2654/17) Bir görüşe göre de, "- Ey Rabbimiz! Bizim kalblerimizin haktan kaymasına sebep olacak belâlara bizi uğratma!" demektir-. B- "Bize katından bir rahmet: bağışla . Elbette Sen çok bağışlayansın " Daha mufassal bir deyişle: "- Ey Rabbimiz! Katından bize, Sana yaklaştıracak ve Senin huzurunda bizi kurtuluşa erdirecek geniş bir rahmet bağışla ya da hakda sebat etmek için bize muvaffakiyet ihsan eyle!" Bu son cümle, geçen talebin, yahut matlûbun ihsan edilmesinin sebep ve illetini bildirir. Bu da hidâyetin de, dalâletin de O'ndan geldiğini ve kullarına bahşettiği nimetlerin tamamen O'nun lütfü ve ihsanı eseri, olduğunu ifâde eder. |
﴾ 8 ﴿