40

"Zekeriyya:

"- Rabbim! Benim nasıî oğlum olabilir? İhtiyarlık gelip çatmış ve karım da âkıir (kısır)." dedi.

Allah:

"- Bu böyledir. Allah, dilediğini yapar." buyurdu.

A- "Zekeriyya:

"- Rabbim! Benim nasıl oğlum olabilir? İhtiyarlık gelip çatmış ve karım da âkıir ."

Bu cümle bir istinaf olup;

"- Zekeriyya (aleyhisselâm) o zaman ne dedi?" sualine cevaptır.

Burada Zekeriyya (aleyhisselâm), kendisine doğrudan doğruya seslenen meleğe değil eski duası tarzında Rabbine hitab etmektedir. Zira alçak gönüllülük, yakarış, bütün varlığı ile Allah'a (celle celâlühü) yönelme bu duâ üslûbunda daha ziyade vardır.

Zekeriyya'nın (aleyhisselâm):

"- Benim nasıl oğlum olabilir?" tarzındaki sözlerinden müjdeleme sırasında çocuğun oğlan olacağının kendisine haber verildiği anlaşılıyor. Nitekim Meryem (19) sûresinin 7. âyetinde bu tebşir şöyle açığa kavuşturulur:

"Ey Zekeriyya! Gerçekten Biz seni Yahya adında bir oğulla müjdeleriz."

İhtiyarlığın çökmesinden maksat, ihtiyarlığın onu çökertmesidir. Bu, aynı zamanda, ihtiyarlığın, ölümün habercisi olması hasebiyle insanın peşini bırakmayan bir gerçeğin ifadesidir.

Zekeriyya'nın yaşı hakkında farklı fikirler ileri sürülmüştür. O sırada:

- doksan dokuz yaşında,

- doksan iki yaşında,

- yüz yirmi yaşında,

- altmış yaşında,

- altmış beş yaşında,

- yetmiş yaşında,

- yetmiş beş yaşında,

- seksen beş yasında idi diyenler vardır. Karısının da doksan sekiz yaşında olduğu söylenir.

Zekeriyya'nın (aleyhisselâm), o harikulade hâlleri gördükten sonra Allah'ın kendisine bir çocuk vermesi için yakardığı; zaten Allah'ın (celle celâlühü) buna muktedir olduğuna çok kuvvetle ve kesinlikle imân ettiği hâlde,

" Rabbim benim nasıl oğlum olabilir?" (Al-i İmran 3/40) demesi,

Allah'ın kudretinin büyüklüğünü kuvvetle bekitmek, buna hayret ve taaccüb ettirmek ve Allah'ın (celle celâlühü) bu nimetini çok önemsediğini vurgulamak içindir. Yoksa bu vakıanın gerçekleşmesini uzak bir ihtimal olarak gördüğü anlamında değildir. Fakat buna muhalif görüşler de vardır. Şöyle ki:

Zekeriyya'nın bu sözleri, vakıanın gerçeklesmesini uzak bir ihtimal olarak gördüğü anlamındadır. Çünkü duâ sı ile müjde arasında altmış sene geçmişti ve o duasını da unutmuştu. Ancak bu görüş, hakikat olmaktan uzaktır.

Zekeriyya'nın (aleyhisselâm) bu sözleri, bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sormak anlamındadır.

B- "Allah:

"- Bu böyledir . Allah dilediğini yapar ; buyurdu."

Allah (celle celâlühü), acayip ve harikulade işlerden dilediğini yapar. O, dilerse, bir şeyh-i fâni ve yaşlı bir kısır kadından bir çocuk da yaratır.

40 ﴿