144

"Ey îmân edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Allah'a aleyhinizde apaçık bir hüccet (sultan) vermek mi istiyorsunuz?"

A- "Ey îmân edenler ! Mü'mınleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin ."

Münafıkların hali açıklanırken mü'mınleri bırakıp kâfirleri dost edinmek yasaklanmıştı. Şimdi burada kâfirlerden dost edinmek sarahatle nehyediliyor. Amaç yasaklama ve sakmdırmayi kuvvetlendirmektir.

B- "Allah'a aleyhinizde apaçık bir hüccet (sultan) vermek mi istiyorsunuz."

Sız bunu yapmakla, münafık olduğunuza dâir Allah'a (celle celâlühü) apaçık bir hüccet mi vermek istiyorsunuz? Zira kâfirleri dost edinmek, nifakın en açık delillerındendir. Yahut sizi cezasına çarptıracak bir sultan mı istiyorsunuz?

"Allah'a aleyhinizde apaçık bir hüccet vermek mi istiyorsunuz?" buyrulmak suretiyle inkâr,

-irâdenin taalluk ettiği fiile değil,

-fakat irâdeye tevcih edilmiştir (.. .bir hüccet vermek mi istiyorsunuz?).

Bundan amaç inkârı daha kuvvetle belirtmek ve durumun korkunçluğunu bildirmek içindir, ifadenin vurgulamak istediği şudur:

"Kâfirleri dost edinmek şöyle dursun, bunu istemek bile akıllı işi değildir."

"Yoksa sız de bundan önce Mûsa'ya sorulduğu gibi, Peygamberinizi sorgulamak mı istiyorsunuz? "(Bakara 2/108) mealindeki âyet de bu kabildendir.

144 ﴿