16

"Allah, rızasına uyan (tabî olan)ları o Kitab'la selâmet yoluna hidâyet eder. Onları izniyle karanlıklar (zulümat)dan nura çıkarır ve onları tarık-u müstakıîme hidâyet eder."

A- "Allah, rızasına uyan (tabî olan)ları o Kitab'la selâmet yoluna hidâyet eder."

Burada ısm-i celilin zahir olarak zikredilmesi, hidâyete son derece ehemmiyet verildiğini zımnen belirtmek içindir.

Cenab-ı Allah, kendisine îmân etmekle rızasını gözetenleri ceza ve azabtan selamet bulma ya da şeriat yollarına sevkeder.

B- "Onları izniyle karanlıklar."

Yüce Rabbimiz, hidâyete erdirdiği kimseleri, kendi tevfıkı ve iradesiyle, çeşitli küfür ve dalâletin karanlıklarından îman nuruna çıkarır.

C- "Ve onları tariku müstakıîme hidâyet eder."

Sırat-ı müstakîm (dosdoğru yol), Allahü teâlâ'ya en yakın olan ve mutlaka O'na ulaşan yoldur. Bu hidâyegmezkûr selâmet yollarına olan hidâyetin kendisidir. İkisi farklı şeylermiş gibi bunun ona atfedilmiş olması, vasfı olan farklılığın zatî farklılık gibi mülahaza edilmiş olmasından dolayıdır.

Hûd (11) sûresinin 58. âyetindeki atıf da bu kabildendir.

16 ﴿