105"Biz böylece âyetleri geniş biçimde açıklı (tasrif edi) yoruz ki onlar sana: "- Sen birinden ders alıyorsun!" desinler. Bir de onları bilen bir topluluğa tebyin etmiş olalım." Bir çok hakikatler ve derin manalar içeren âyetleri böylece geniş geniş açıklıyoruz. Bir görüşe göre, "Sen birinden ders alıyorsun! desinler" cümlesi, mahzûf bir illet cümlesine atıftır. Yani Biz, âyetleri böyle geniş geniş açıklıyoruz ki, hüccetle onları ilzam edelim ve onlar da: "- Sen birinden ders alıyorsun!" desinler. " -ders almışsın veya ders alıyorsun" fiili, "- âlimlerle müzâkere etmişsin"; "- bunlar geçmiş, terkedilmiştir" şeklinde de okunmuştur. Nitekim kâfirlerden bazıları Kur'atı âyetlerini " Eskilerin masalları"; bazıları da "Yahudilerin, Muhammediliğe öğrettikleri" telâkki ediyorlardı. Tebyin veya açıklamanın anlayan bir topluma tahsis edilmesi de çok manalıdır. Gerçekten anlamayan, ya da anlamak istemeyen bir topluluğa ne kadar anlatmaya çalışsanız da faydasızdır. İbn Abbâs'a göre " Onlar, Allahü teâlâ'nın doğru yola hidayet ettiği dostlarıdır." Onların ilimle vasıflandırılmaları, âyetleri yanlış değerlendiren (Yahudilerin öğretmesidir, diyen) birinci grubun, son derece cahil ve bilgi yoksunu olduklarını bildirmek içindir. |
﴾ 105 ﴿