48"Hani şeytan onların yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti de, "- Bu gün insanlardan size galib gelecek kimse yoktur. Şüphesiz ben de size yardımcıyım!" demişti. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: "- Ben, kesinlikle sizden uzağım; çünkü ben gerçekten sizin göremediklerinizi görüyorum; zâten Allah, şiddetle cezalandırıcıdır." dedi." A- "Hani şeytan onların yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti de, "- Bu gün insanlardan size galib gelecek kimse yoktur. Şüphesiz ben de size yardımcıyım !" demişti." Bu hitap, öncekinden farklı olarak yalnız Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) içindir. Şöyle ki: "Resûlüm, hatırla o zamanı ki şeytan, vesvese yoluyla o müşriklere, mü'minlere olan düşmanlıklarını ve diğer kötü işlerini güzel göstemişti de, onlara: "- Bu gün insanlardan size gatip gelecek kimse yoktur; şüphesiz ben de sizin yardım anızım!" demiş; sayılarının ve imkânlarının çokluğundan dolayı onların mağlup edilemiyeceğini akıllarına sokmuş ve vesvesine uygun hareketlerin kendilerini koruyacak ibadetler olduğunu onlara vehmettirmişti. Hatta onlar: "- Allah'ım! Bu iki fırkadan, en üstün dine mensup olanlarına yardım eyle!" diye duâ etmişlerdi. B- "Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: "- Ben, kesinlikle sizden uzağım; çünkü ben, gerçekten sizin göremediklerinizi görüyorum. Kadar ben Allah'tan korkuyorum; zaten Allah, şiddetle cezalandırıcıdır. " dedi." İki ordu karşılaştığında şeytan, Allahü teâlâ'nın, melekleri Müslümanların yardımına gönderdiğini görünce, ardına döndü kaçtı. Kurduğu planı bozuldu; bu plan, onların helakine sebep olacak bir tuzağa dönüştü ve: "- Ben kesinlikle sizden uzağım; ben gerçekten sizin göremediklerinizi görüyorum; ben kadar Allah'tan korkuyorum!" diyerek onlardan ilgisini tamamen kesti; onlar için korktu ve onların durumundan umudunu kesti. Diğer bir görüşe göre ise, Kureysliler sefere karar verince, Kinane kabilesi ile aralarındaki husumeti hatırladılar ve bu, neredeyse onları sefer kararından caydırıyordu. İşte bu sırada İblis, Süraka b. Mâlik el- Kınanı suretinde kendilerine geldi ve onlara: "- Bu gün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur ve ben kesinlikle sizi kendi kabilem Kinane'den koruyacağım!" diyerek Kureyş ordusu ile birlikte sefere çıktı. Sonra ordular karşılaştıklarında meleklerin indiğini görünce, ardına döndü. O sırada Haris b. Hişam, kendini Süraka b. Mâlik olarak tanıtmış olan o şahsın elinden tutuyordu. Kaçmak isteyen bu sözde Süraka'ya sordu: "- Nereye?.. Bu halde bizi yalnız mı bırakıyorsun?" Sözde Süraka ise: "- Ben gerçekten sîzin göremediklerinizi görüyorum dedi ve Haris'ı göğsünden itekleyerek kaçmaya başladı. Nihayet hezimete uğrayan müşrik ordusu Mekke'ye varınca: "- İnsanları hezimete uğratan Süraka'dır!" dediler. Fakat gerçek Süraka: "- Vallahi, ben, sizin hezimet haberinizi almadan sefere çıktığınızı bile bilmiyordum." sözleriyle onları şaşırttı. Kinane kabilesi Müslüman olup hâdiseyi öğrenince de, onun şeytan (şeytan ruhlu biri) olduğunu anladılar. Bu görüşe göre, Ben kadar Allah'tan korkuyorum!" ifâdesi, "- Ben, meleklerden bana bir fenalık gelmesinden veya Allah'ın beni helâk etmesinden korkuyorum!" anlamında da olabilir. Buna göre, âyette hatırlanması emredilen vakit şeytanın, kendilerine yardım va'dettiği vakit olur. Zira şeytan o zaman, daha önce görmediğini görmüştür. Birinci görüş Hasen-ı Basrî'nindir ve İbni Bahr de bunu tercih etmiştir. Bu cümlenin, şeytanın söylediği kelâmdan olması muhtemeldir; doğrudan doğruya Allahü teâlâ tarafından söylenmiş istinafı (bağımsız) bir cümle olması da muhtemeldir. |
﴾ 48 ﴿