84"(Resûlüm), onlardan ölen hiç kimsenin namazını asla kılma ve onun kabri başında durma. Çünkü onlar Allah ve Resulünü inkâr ettiler ve fâsıklar olarak öldüler." A- (Resûlüm), onlardan ölen hiç kimsenin namazını asla kılma ve onun kabri başında durma." O münafıklar için asla duâ etme, af dileme ve defin veya ziyaret veyahut duâ ıçtn onun mezarı başında durma! Rivâyet olunuyor ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), önceleri münafıkların mezarı başında duruyor ve onlar için duâ ediyordu. Sonra münafıkların başı Abdullah b. Übeyy b. Selûl hastalanınca, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) haber gönderdi ve yanına gelmesini rica etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanma girince: "- Yahudilerin sevgisi seni mahvetti!" buyurdu. O da: "- Ya Resûlallah! Allah, seni, beni tahkir için değil fakat benim adıma af dilemek için gönderdi!" dedi ve Resûlüllah'tan İt:, mübarek tenine giydiği ıç gömleği ile kefenlenmesini rica etti. Sonra ölünce, sâlih bîr mü'min olan oğlu, Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) çağırdı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da ona teselli olarak ve hatırını sayarak davetine icabet buyurdu ve iç gömleğini ona verdi. Cenaze o gömlek içinde kefenlendi. Nihayet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), cenaze namazı için kalkınca veya namazı kılınca, bu âyet nazil oldu. Rivâyete göre Ömer (radıyallahü anh) diyor ki: "- Abdullah b. Übeyy ölünce, cenazesi, namazı kılınması için musallaya kondu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ayağa kalktı. O zaman ben, Resûlüllah'a : "- Filan gün şöyle şöyle, filan gün de şöyle şöyle diyen Allah'ın düşmanının cenaze namazını mı kılacaksın?" dedim ve onun kötü günlerini saymaya devam ettim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tebessüm buyurdu ve namazını kıldıktan sonra cenazesiyle beraber yürüdü ve kazılmış mezarın kenarında ayakta durup defnedilinceye kadar orada bekledi. Fevallahi, aradan çok az bir zaman geçmişti ki: " Onlardan ölen hiç kimsenin namazını asla kılma!" âyeti nazil oldu. İşte bundan sonra Resûlüllah hiçbir münafikm cenaze namazını kılmadı ve mezarı başında durmadı." Resûlüllah münafıkları gömleğiyle kefenlemekten nehyetmedi, çünkü gömleğiyle cimrilik yapmak, onun kerem sıfatını ihlal fikrini akla getirebilirdi. Bir de, Resûlüllah'ın Abdullah b. Übeyy'i iç gömleğiyle kefenlemesi, amcası Abbas (radıyallahü anh), Bedir savaşında esir düştüğünde Abdullah b. Übeyy'in ona giydirdiği gömleğin karşılığı olmuştur. Abbas (radıyallahü anh) ile ilgili bu haber meşhurdur. B- "Çünkü onlar Allah ve Resulünü inkâr etliler ve fâsıklar olarak öldüler." Bu cümle mezkûr nehyin sebebini açıklar. Yani ölüye af dilemek ve mezarının başında durmak, ancak onun sâlih bir kul olmasını temenni etmek içindir. Bu ise, münafıklar hakkında imkânsızdır. Zira onlar hayatları boyunca Allah (celle celâlühü) ile Resûlü'nü (sallallahü aleyhi ve sellem) inkâr etmeyi, sürdürmüşler ve küfürde inat ve israr ederek ve haddi aşarak ölmüşlerdir. |
﴾ 84 ﴿