10

"Onların oradaki duaları:

"- Ey Allah'ım Sen Sübhansın (Seni tenzih ederiz)!"dır.

Onların oradaki esenlik dilek (tahıiyye)leri de: "- Selâm!"dır. Dualarının sonu ise:

"- Alemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun!"dur.

A- "Onların oradaki duaları:

"- Ey Allah'ım Sen Sübhansın!"dır.

Her halde cennet ehli, bu sözleri, cennette Allah'ın (celle celâlühü) yüce kudretinin eserlerini, rahmet ve şefkatinin sonuçlarını, gördükleri zaman, O'nu her türlü acz ve noksanlıktan tenzih ve takdis için bu sözleri söylerler.

B- "Onların oradaki esenlik dilek (tahüyye)leri de:

"- Selâm (selâmün)!"dır

Cennet ehlinin, cennette birbirlerine iyi dilekleri "Selâm!" sözüyle olur.

Yahut meleklerin, onlara iyi dilekleri: "Selam!" demeleri ile olur. Nitekim diğer bir âyette de şöyle buyurulur:

" Melekler de her kapıdan onların yanlarına girerler."

" Sabrettiğinize karşılık size selam! derler."

Yahut Allah'ın onlara esenlik dileği, "Selam!" sözü ile olur. Nitekim diğer bir âyette de şöyle buyrulur:

" Rahîm Rabbdan onlara bir söz: Selâmdır."

Selâm, her kötülükten selamette kalın! demektir.

C- "Dualarının sonu ise:

"- Alemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun!"dur!"

Cennet ehli, dualarının sonunda:

"- Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun!" derler.

Hulâsa,  cennet ehli, Allah'ı (celle celâlühü) celâl sıfatlan ile medhettikten sonra, bir de ikram sıfatlarıyla medhederler. Yani cennet ehlinin duaları, bu zikredilenlerden ibarettir. Zira onların gerçekleşmesini bekledikleri bir arzuları yoktur ki onu da dualarına dahil etsinler.

Âyette cennet ehlinin duaları anlatılırken, onların dualarının başı ile sonu arasında esenlik dilek (tahiyye) lerinin girmesi, sanılmasın ki kelâmı teberru-ken, hamd ile bitirmeye içindir. Bununla beraber tahıyyet de, mutlak mânâda bu duaya yabancı değildir. (Tamamen yabancı bir şeyin arada zikredilmiş olması sözkonusu değildir.)

Âyetteki duanın, ibadet anlamında olduğunu söyleyen ve caiz görenler de vardır. Ancak cennette teklif yoktur. Yani cennet ehlinin ibadeti, tesbih (tenzih) ve hamdden ibarettir. Bunlar ise, aslında ibadet için değil lezzet almak içindir. 39

10 ﴿