HÛD SÛRESİMekke'de inmiştir. 123 âyettir. 1"Elif. Lâm. Ra. Bu (Kur’ân) âyetleri tahkim sonra da Hakîm ve Habîr Allah tarafından tafsil edilmiştir." Bu cümle muhtelif ve müteaddit tevcihlere müsaittir. Şöyle ki: 1- Kur’ân öyle bir kitaptır ki, âyetleri son derece mükemmel bir şekilde düzenlenmiştir; hiçbir cihetten kusuru yoktur. 2- Kur’ân âyetleri son derece hikmetli kılınmıştır. 3- Kur’ân âyetleri, nesh'ten (değiştirilmek) korunmuştur. 4- Kur’ân âyetleri, Allah (celle celâlühü) katından geldiğim gösteren kesin delillerle teyid edilmiştir. 5- Kur’ân âyetleri mânâlarının subutuna delâlet eden kesin delillerle teyid edilmiştir. Buna göre âyetlerden murat bütün âyetlerdir. 6- Kur’ân âyetleri içerdikleri şer'î hükümlerin hak olduğuna delâlet eden delillerle teyid edilmiştir. Buna göre âyetlerden murat, şer'î hükümleri içeren bazı âyetlerdir. Nasıl kı muhkem kılınmak, özellikle şer'î hükümlerin değiştirilmesi anlamında neshten korunmakla tefsir edildiğinde bazı âyetler kastedilir. Bu tefsirlere ve özellikle âyetler kavramının, bütün âyetlere şamil olduğu görüşüne göre, tahkim fiilinin, kitabın kendisine değil de, onun âyetlerine isnat edilmesi, kitabın en mükemmel surette muhkem kılındığına delâlet eder. Tafsil konusuna gelince; onu aşağıda belirtildiği şekilde anlamak yerinde olur: 1- Kur’ân-ı Kerim, hükümler, deliller, öğütler ve kıssalar gibi bölümlere ayrılmıştır. 2- Kur’ân'da kulların dünyevî ve uhrevî önemli vazifeleri açıklanmıştır. Kur’ân'ın âyet âyet vârid olması onun ilk vasfıdır. Onun muhkem, kılındıktan sonra tafsil olunduğunu söylemek münasip değildir. Her iki mânâya göre Kur’ân'ın tafsil vasfı, zaman itibarıyla muhkem kılınmasıyla beraberdir. Ayetler, baştan itibaren muhkem ve mufassaldır; yoksa sonradan muhkem ve mufassal kılınmış değildir. Bu, "- Sivrisineği küçülten ve fili büyüten Allah'ı tesbih ederim" kabilindendir. Ancak, rütbe itibariyle muhkemlik en başta gelir. |
﴾ 1 ﴿