59

"Yûsuf, onların yüklerini kendilerine hazırlayınca dedi ki:

- Sizin baba bir erkek kardeşinizi de bana getirin. Görmüyor musunuz, ben ölçeği tastamam veriyorum ve ben konukseverlerin en hayırlısıyım."

Hazret-i Yûsuf, onların zahîre yüklerini ve yol erzakını verdikten sonra, bir daha geldiklerinde, bu sefer yanlarında olmayan baba bir kardeşlerini de getirmelerini istedi.

Bir görüşe göre Yûsuf’un (aleyhisselâm) bunu söylemesinin sebebi şu idi: Kardeşleri, mutadın dışında, yanlarında olmayan kardeşleri Bünyâmin için de fazla bir yük istemişler ve o da, bir daha geldiklerinde onu da yanlarında getirmeleri şartıyla vermişti.

Kabule şayan olmayan

Diğer bir görüşe göre ise, Hazret-i Yûsuf’un bunu söylemesinin sebebi şudur: Kardeşleri Yûsuf’u görüp İbranî lisanıyla kendisiyle konuşunca, Yûsuf:

Siz kimsiniz? Gözüm sizi tutmadı, dedi. Onlar da dediler k:

Biz Şam ülkesinde hayvancılıkla geçinen bir topluluğuz. Biz zahire almak için size geldik. Hazret-i Yûsuf da onlara:

Siz herhalde casusluk için geldiniz, dedi. Kardeşleri de dediler ki:

Öyle bir şeyden Allah'a sığınırız. Biz hepimiz bir babanın oğullarıyız. Babamız yaşlı, ulu, pek dürüst ve peygamberlerden bir peygamberdir. Adı da Yakub'tur. Yûsuf, onlara:

Siz kaç kardeşsiniz, diye sordu. Onlar da:

Biz on iki kardeş idik; bir kardeşimiz öldü, dediler. Yûsuf:

Kaçınız buradasınız? dedi. Onlar da:

Onumuz, dediler. Yûsuf:

Pek iyi, on birinci nerede? dedi. Onlar da:

O, babamızın yanındadır; ölen kardeşi için onunla teselli olmaktadır, dediler. Yûsuf:

Sizin casus olmadığınıza ve söyledikerinizin doğru olduğuna kim size şahadet eder? dedi. Onlar da:

Biz öyle bir ülkedeyiz ki, burada bizi tanıyıp bize şahadet edecek hiç kimse yoktur, dediler. Yûsuf:

O halde bir kısmınızı yanımda rehin bırakın ve gidin, o baba bir kardeşinizi de getirin ve o kardeşiniz, babanızdan bir mektup da getirsin k, ben size inanayım, dedi. Onlar da bunun için kur'a çektiler; kur'a Şem'un'a düştü. Onlar da Şem'un'u rehin bıraktılar.

Bu görüş pek kabule şayan görülmemektedir; çünkü baba bir kardeşlerini getirmeleri emrinin, yükleri hazırlandığında verilmiş olması, onu getirmelerini tastamam ölçeke teşvik etmesi, onları güzel ağırlaması, baba bir kardeşlerini getirmedikeri takdirde onlara zahire vermeyeceğini açıkamaka yetinmesi, onların tekrar gelmeleri için sermayelerini yüklerinin içine koyması, anılan görüşe müsait olmadığı gibi, baba bir kardeşlerini getirmek için onu babalarından isteyeceklerini vaat etmeleri ve babalarına, mektuptan söz etmeksizin, kardeşlerini göndermediği takdirde kendilerine zahire vermeyeceğini sebep göstermeleri de bu görüşe müsait olmaz. Dahası var: Eğer Şem'un alıkonulmuş olsa, bu öyle büyük bir hâdise olurdu ki, onun yanında diğer ayrıntılar unutulurdu.

Yûsuf’un (aleyhisselâm), ölçeği tastamam verdiğini ve en konuksever olduğunu söylemesi, başa kakmak için değil, fakat onlara verdiği emri gerçekleştirmelerini teşvik içindir.

Ölçekte tastamam verdiğini söylemeke yetinmiş, çünkü Hazret-i Yûsuf’un adaletin gereklerini gözetmek hususunda kardHanımlarına olan muamelesi, diğerlerine olan muamele gibi idi. Konukları ağırlamakta ise başkalarının hakkı yoktu; onun için bunu dilediği gibi kardHanımlarına de tahsis etmiştir.

59 ﴿