14

"Şüphe yok ki, Ben, evet Ben, Allah'ım. Benden başka hiçbir İlâh yoktur. Öyle ise Bana ibâdet et ve Beni anmak için gereğince namaz kıl!"

Zira İlâhlığın Allah'a mahsus olması, ibâdeti O'na tahsis etmeyi gerektirmektedir.

Namaz da ibâdete dâhil olduğu halde yalnız onun ayrıca zikre tahsis edilmesi, diğer ibâdetlerden üstün olmasından dolayıdır. Zira namazda Ma'bûd anılmakta ve hem kalp, hem de lisan o'nun zikriyle meşgul olmaktadır, işte bunun içindir ki, "Beni anmak için" denilmiştir. Zira Allah'ın zikri, lâyık veçhile ancak ibâdet ve namaz zımnında gerçekleşmektedir,

Yahut zikrimi hâlis kılmak için, sadece Benim rızamı talep etmek için, ona hiç rıyâ karıştırmadan ve başkaca bir gaye gütmeden namaz kıl! demektir. Yahut Benî unutmamak ve Beni hatırlamak için namaz kıl! demektir. Yahut namazı bütün İlâhî Kitaplarda emrettiğim için... Yahut Ben de, seni methederek, sena ederek hatırlamak için... Bir başka görüşe göre ise, zikrimin vakitlerinde, yani namaz vakitlerinde namaz kıl! demektir. Yahut namazımı hatırladığında namaz kıl! demektir. Nitekim rivâyet olunuyor ki, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse namaz vaktini uykuda geçirirse, yahut unutursa, hatırladığı zaman namaz kılsın. Çünkü Allah (celle celâlühü) "Namazımı hatırladığında namaz kıl!" demiştir."

14 ﴿