6"İşte bu, şundandır ki, Allah, şüphesiz hakkın ta kendisidir ve O, şüphesiz ölüleri diriltir ve O, şüphesiz her şeye Kaadirdir." A- "İşte bu, şundandır ki, Allah, şüphesiz hakkın ta kendisidir." Bundan önce ölümden sonra dirilmenin hak olduğu tahkik edildikten ve gerek insanlar âleminden, gerekse bitkiler âleminden buna dâir deliller ikame edildikten sonra bu kelâm da, şu hakikatleri beyan etmektedir: Bu anlatılanlar, Allah'ın İlâhlığının eserlerindendir; zâtı, sıfatı ve fiili ile ilgili şanlarının hükümlerindendir ve o kâfirlerin, vücûdunu, hatta imkân dâhilinde olmasını inkâr ettikleri kıyametin kopması ve ölümden sonra dirilme, onların, kendi nefislerinde ve haricî varlıklarda gördükleri o acayip eserlerin esbabından ve onların, Allah'tan (celle celâlühü) sâdır olmalarının başiangıçlarmdandır. Bu kelâm, delilin kuvvetini, tahakkukta medlulün asaletini açıkça bildirmekte ve inkârının bâtıl olduğunu ortaya koymaktadır. Zira müsebbibin tahakkukuna kesin olarak hükmetmekle beraber sebebin tahakkukunu inkâr etmek, basit akılların bile bâtıl olduğuna hükmettiği açık gerçeklerdendir. Âyetteki Hak, sübûtu zati için olduğundan, kaçınılmaz olan hak demektir; yoksa mutlak sabit olan demek değildir. Âyetin basındaki işaret (işte bu), insanın değişik aşamalarla yaratılması, birbirlerinden farklı hallere dönüştürülmesi ve cansız olan yeryüzüne hayat verilmesi gibi mezkûr hususları işaret etmektedir. Yani bu hârika işlerin hâsıl olmasının sebebi, Allah'ın (celle celâlühü), zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde yegâne Hak olması ve Kendisinden başka bütün varlıkları vücûda getirmesi sebebiyledir. B- "Ve O, şüphesiz ölüleri diriltir." Yani Allah'ın (celle celâlühü) şanı ve âdeti, ölüleri diriltmektir. Hülasa, Allah (celle celâlühü), bidayet olarak (baştan) da, iade olarak da cansızlara hayat vermeye Kaadir'dir. Öyle olmasaydı, meniye ve ölü toprağa defalarca hayat vermeye Kaadir olmazdı. C- "Ve O, şüphesiz her şeye Kaadir'dir." Yani Allah'ın (celle celâlühü) kudreti sonsuzdur; yoksa bu sayısız varlıkları ve ezcümle zikredilen şeyleri var edemezdi. Allah'ın (celle celâlühü) kudretinin sonsuz olduğuna "Allah'ın kudreti Zâtı içindir ki, onun bütün varlıklara nispeti eşittir. Şu halde müşahede, Allah'ın (celle celâlühü) bazı cansızlara hayat vermeye muktedir olduğuna delâlet ettiğine göre, bütün cansızlara hayat vermeye muktedir olması lâzım, gelmektedir" şeklinde, delil getirmenin menşei ise, bu kelâm-ı kerîmin amacının, mezkûr özel eserlerin, tam ve umumî kudretin parçalarından ve müsebbiplerinden olduğunu beyan etmekten gafil kalmaktan ileri gelmektedir. Ölülerin diriltilmesi, İlâhî kudretin kapsamının bir parçası iken, burada onun zikre tahsis edilmesi, tartışma konusu hususu sarahatle belirtmek ve inkarcıların inkârını def etmek içindir. Onun önce zikredilmesi ise, ona verilen önemi göstermek, içindir. |
﴾ 6 ﴿