15

"Hani siz o iftirayı aktarıyordunuz ve hakkında bilgi sahibi olmadığınız bir şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyordunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyordunuz; Halbuki bu, Allah katında çok büyük bir suçtur."

A- "Hani siz o iftirayı aktarıyordunuz ve hakkında bilgi sahibi olmadığınız bir şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyordunuz."

Yani siz bu iftirayı uyduranlardan alıp başkasına aktarırken ve kalplerde (kafalarda) kaynağı ve delili olmayan bir şeyi sırf ağızlarınızda geveleyip dururken o pek büyük azap sizi yakalardı. Zira ağızlarınızla söylüyor olduğunuz şey, kalbinizdeki bir bilgiden kaynaklanmıyordu. Nitekim diğer bir âyette, de şöyle denilmektedir: "Onlar, kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler."

B- "Bunun önemsiz olduğunu sanıyordunuz; Halbuki bu, Allah katinda çok büyük bir suçtur."

Yani siz bu iftirayı eklinize dolamayı sorumluluk gerektirmeyen kolay bir şey sanıyorsunuz; yahut fazla cezası olmayan bir şey sanıyorsunuz; Halbuki bu, Allah (celle celâlühü) katında vebal olarak ve azap sebebi olmak cihetinden tarif edilemeyecek kadar büyük bir şeydir.

15 ﴿