12

"Cehennem ateşi onları uzaktan görünce, onun öfke homurtusunu ve uğultusunu işitecekler."

Yani Cehennem ateşi, uzaktan bakan bir kimsenin görebileceği bir mesafe kadar onlara yaklaşınca... Nitekim Peygamberimizin: "Ateşleri birbirini görmesin!" hadisi de bu kabilden olup mecazîdir. Yani mü’min ile müşrikin ateşleri, birbirini görebilecek (birinin ateşinin yanında bulunan bir kimse, diğerinin ateşini görebilecek) kadar mü’min, müşrikin yakın komşusu olmasın.

Âyette, görmek fiilinin, onlara değil, ateşe isnat edilmesi, ateşin öfke homurtusunun ve uğultusunun, onları gerçekten veya temsilî olarak gördüğü zaman, onlara duyacağı şiddetli öfkeden dolayı olduğunu bildirmek içindir.

Âyetin ifâdesi, zımnen bildiriyor ki, ateş, onları göreceği zaman ateş ile onlar arasındaki mesafe, malûm dünya mesafelerindeki mutat uzaklık değildir. Bu da, ateşin pek korkunç olduğunu bildirmektedir.

Kelbî ile Süddî diyorlar ki: "Ateşin onları göreceği mesafe, bir senelik yürüyüş mesafesidir."

Diğer bir görüşe göre ise, yüz senelik mesafedir.

Bu ifâdede, ateşin çatırtılı sesi, öfkeli insanın sesine ve homurtusuna benzetilmişti. Bize göre, hayat, bünye şartına bağlı olmadığı için mümkündür ki, Allah (celle celâlühü), Cehennem ateşinde bir hayat yaratır da, böylece görür, öfke homurtusunu ve uğultusunu çıkarır.

Diğer bir görüşe göre ise, bu öfke homurtusu ve uğultusu, Cehennem Zebaniler'inindir; bunlar, mecazî olarak Cehennem ateşine isnat edilmiştir.

12 ﴿