8

"Hiç şüphe yok ki, bunda bir ibret vardır; ama o insanların çoğu mü’min olmadılar."

Yani hiç şüphe yok ki, anılan bitki çiftlerinin her birinde, onu yetiştirenin kudretinin kemâline, ilim ve hikmetinin sınırsız olduğuna ve rahmetinin son derece genişliğine delâlet eden, küfürden vazgeçip îman etmelerini gerektiren pek büyük bir âyet vardır. Fakat Peygamberimizin kavminin çoğu mü’min olmadılar.

Bir görüşe göre yani Allah'ın ilminde ve takdirinde mü’min olmadılar. Zira Allah (celle celâlühü) ezelden biliyordu ki, teklifin ölçütü olan onların ihtiyarları (seçimleri), ser tarafına döndürülecek ve onlar, bu büyük âyetleri tefekkür etmeyeceklerdir.

Sibeveyhi'ye göre bu cümlenin Arapça metnindeki "Kâne" fiili zâid olup mânâsı, fakat onların çoğu mü’min değildir, seklindedir. Onların îman etmelerini gerektiren birçok deliller kendilerine Allah (celle celâlühü) tarafından geldiği halde kibir ile inatta azgınlık ve aşırılık gösterdiklerini beyan makamına en münasip olan mânâ budur. Birinci tefsire göre, onların küfrünü Allah'ın ilmine ve takdirine isnâd etmek, zahire göre onların mazur oldukları vehmini uyandırabilir. Zira işaret edilen tahkik, takva sahibi mahir âlimlerce bile bilinmeyebilir. Bu tefsire, göre sanki şöyle denilmiştir: bunda, îmanı gerektiren gayet açık deliller vardır; fakat bununla beraber onların çoğu mü’min değildir; çünkü onlar küfür ile dalâlette çok ileri gitmişler ve azgınlık ile cehalete tamamıyla batmışlardır.

İmansızlık, onların hepsine değil çoğuna isnâd edilmiş, çünkü onlardan bazıları îman edeceklerdi.

8 ﴿