42

"Nihayet Melike gelince, kendisine: "Senin tahtın da böyle mi?" denildi. Melike dedi ki: "Tıpkı o!" "Bize ondan önce bu bilgi verilmiştir ve biz müslüman olmuşuzdur."

A- "Nihayet Melike gelince, kendisine: "Senin tahtın da böyle mi?" denildi.

Burada, Süleyman Peygamberin kast ettiği tecrübe (deneme) hikâyesine başlanmaktadır. Yani Belkıs, Süleyman'ın (aleyhisselâm) huzuruna çıktığında onun tahtı da orada bulunuyordu. Doğrudan doğruya Hazret-i Süleyman tarafından, yahut vasıtalı olarak kendisine: "Senin tahtın da böyle mi idi?" denildi.

Belkıs'a: "Bu, senin tahtın mı?" denilmedi ki, kendisine telkin olmasın da, tahtın görünümünü değiştirmenin amacı, yani Belkıs'ın zekâsının anlaşılması gayesi ortadan kalkmasın. Zira Belkıs'ın aklının zayıf olduğu Hazret-i Süleyman'a anlatılmıştı.

B- "Melike dedi ki: "Tıpkı o!"

Belkıs'ın bu cevabı, onun son derece akıllı olduğunu bildirmektedir. Zira tahtın kendisi değil, bazı vasıflarında değişiklik yapıldığı için gerçeği anladığı halde, onların tahtın dış görünümünde yaptıkları değişikliğe işaret ederek ve Hazret-i Süleyman ile olan karşılıklı konuşmasında da güzel edebi gözeterek: "Ta kendisi!.." demedi.

C- "Bize ondan önce bu bilgi verilmiştir ve biz müslüman olmuşuzdur."

Öyle anlaşılıyor ki, Belkıs da, Hazret-i Süleyman'ın, kendisinin aklını denemek ve kendisine mucize izhar etmek istediğini tahmin ettiği için: "Bizim gördüğümüz bu mucizeden önce de baş elçimiz Münzir'den dinlediklerimiz sayesinde Allah'ın (celle celâlühü) sonsuz kudreti ve senin peygamberliğinin sıhhati hakkında biz bilgi sahibi olmuşuz ve o vakitten itibaren müslüman olmuşuzdur" demiştir. Belkıs'ın bu sözleri de, sağlam ve mükemmel bir düşünce ve zekâya sahip olduğuna açıkça delâlet etmektedir.

42 ﴿