66"Hayır! Onların âhiret hakkındaki bilgileri güdük kalmıştır. Hayır! Onlar ondan şüphe içindedirler. Hayır! Onlar âhiretten kördürler." A- "Hayır! Onların âhiret hakkındaki bilgileri güdük kalmıştır." Bundan önce, onların gaibi bilmedikleri belirtildi ve bu husus, onların mutlak sonları olan bir vakti de bilmemeleriyle tekid edildi. Bu kelâmda da, o hususun tekidi ve takriri daha da kuvvetlendirilmektedir. Zira burada onların, tekrar dirilme vakitlerini bilmemek cehaletinden daha fahiş bir cehalet içinde oldukları beyan edilmektedir. Nitekim âhiretı bilmelerinin, birbirlerini destekleyen bunca sebepleri olduğu halde onlar âhiret hallerini mutlak olarak bilmiyorlar. B- "Hayır! Onlar ondan şüphe içindedirler." Burada da onların âhiret hakkındaki cehaletleri bırakılıp bundan da daha kötü olan halleri beyan edilmektedir kı, bu da onların, âhiret hakkındaki hayretleridir. Yani onlar, âhiret in kendisi ve gerçekleşmesi hakkında ciddi bir şüphe içindedir. Bunlar, âhirette olacak hâdiseler şöyle dursun, âhiretin kendisi hakkında, hayret içindedirler. Tıpkı bir kimsenin, hakkında delil bulamadığı bir husus hakkındaki hayreti ve şaşkınlığı gibi. C- "Hayır! Onlar âhiretten kördürler." Burada daha önceki halleri de bırakılıp içinde bulundukları hâlin, şüpheden de daha ağır ve feci olduğu beyan edilmektedir. Yani onların basiretleri tamamen bozulduğu için âhiretin delillerini de görecek durumda değillerdir.  | 
	
﴾ 66 ﴿