40"İşte onların her birini günahı yüzünden cezalandırmışızdır. Nitekim onlardan kiminin üzerine taşlar yağdıran fırtına gönderdik; kınımı de korkunç bir ses yakalayıverdi; kimini de yerm dibine geçirdik; kimini de suda boğduk. Zaten Allah, onlara zulmedecek değildi; fakat kendilerine kendileri zulmediyorlardı." A- "İşte onlarin her birini günahı yüzünden cezalandırmışadır. Nitekim onlardan kiminin üzerine taşlar yağdıran fırtına gönderdik; kimini de korkunç bir ses yakalayıverdi; Kimini de yerin dibine geçirdik; kimini de suda boğduk." Bu kelâm, "Zaten onlar azabımızdan kurtulacak değillerdi" cümlesiyle müphem olarak ifâde edilen İlâhî azabın sarih anlatımıdır. Taşlar yağdıran fırtına ile helâk edilen, kavım, Lût’ün kavmidir. Diğer bir görüşe göre ise, Allah (celle celâlühü), onlara bir melek göndermiş ve bu melek, onlara taş yağdırmıştı. Korkunç bir sesle helâk edilenler de, Medyen ve Semûd kavimleridir. Yerin, dibine geçirilen de Karun'dur. Suda boğulmakla helâk edilenler de, Hazret-i Nûh kavmi ile Fir’avun ve kavmidir. B- "Zaten Allah, onlara zulmedecek değildi; fakat kendilerine kendileri, zulmediyorlardı." Yani Allah (celle celâlühü) onlara yaptıklarında kendilerine zulmetmedi; zira O'nun zulmetmesi imkânsızdır. Fakat onlar, bu azapları gerektiren çeşitli küfür ve günahlara devam etmekle kendi kendilerine zulmediyorlardı.  | 
	
﴾ 40 ﴿