20"Görmediniz mi ki, Allah, bütün göklerde ve yerde olanları sizin emrinize teshir etmiş (vermiş); zahirî ve batinî (açık ve gizli) nimetlerini size bolca bahsetmiştir? İnsanların kimi de vardır ki, hiçbir bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışır, durur." A- "Görmediniz mi ki, Allah, bütün göklerde ve yerde olanları sizin emrinize teshir etmiş (vermiş); zahirî ve batinî (açık ve gizli) nimetlerini size bolca bahsetmiştir?" Burada, Lokman'ın kıssasından önce geçen o müşriklere hitap edilerek, tevhit delillerini müşahede ettikleri halde olumsuz hallerini ısrarla sürdürmelerinden dolayı kınanmaları konusuna tekrar dönülmektedir. Bu âyette geçen teshirden murat, ya teshir edilen varlıkların, kendisi için teshir yapılanın faydasına verilmesidir. Bu da iki hali kapsamaktadır: birincisi, o varlıkların onun emrine boyun eğdirilmeleri ve dilediği gibi o varlıklarda tasarruf etmesi ve istediği gibi onları kullanmasi batıldir. Dünyadaki canlı ve cansız varlıklardan insanın emrine verilmiş olan, onun faydasına, kullanılan bütün varlıklar gibi. İkincisi, insanların dünyevî ve uhrevî maslahatlarının bağlı bulunduğu göklerdeki bütün varlıklar ve hâdiseler gibi kullanılmasında insanın müdahalesi olmaksızın, onun muradının hâsıl olmasına sebep olan şeyler gibi. Ya da burada teshirin mânâsı, bütün göklerde ve yerde olan varlıklara buyruğa boyun eğdirilmeleri ve emre amade kılınmalarıdır. Zira bütün göklerde ve yerdeki kâinat, Allah'ın emrine amade kılınmış olarak insanların menfaatlerini gerektirmektedir. İnsanın dilediği gibi kullandığı varlıklar da, her ne kadar zahiren onun emrine verilmişlerse de, hakikatte onlar da, yüce Allah'ın emrine amadedirler. Burada zahirî ve batinî nimetler, hislerle veya akil ile anlaşılan, sizce bilinen veya bikmmeyen nimetlerdir. Nimetin izahı ve tafsilatı, Fatiha Sûresi tefsirinde geçti. B- "İnsanların kimi de vardır ki, hiçbir bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışır, durur." Yani yine de insanların içinde öyleleri de vardır ki, delile dayanan hiçbir bilgisi, Resûlüllah tarafından hiçbir rehberi ve Allah'ın indirdiği hiçbir aydınlatıcı kitabı olmadan, sadece taklit ile, Allah'ın tevhidi ve sıfatları hakkında tartışır, durur. |
﴾ 20 ﴿