18

"Onlarla mübarek kıldığımız kasabalar arasında birbirine yakın nice kasabalar meydana getirdik. Ve onlar arasında yürümeyi konaklara ayırdık. "Oralarda geceleri de, gündüzleri de güven içinde gidip gelin" dedik."

A- "Onlarla mübarek kıldığımız kasabalar arasında birbirine yakın nice kasabalar meydana getirdik."

Yani yurtlarında onlara verdiğimiz nimetlerden başka bir de, kendi memleketleri ile dünyada mübarek kıldığımız Şam kasabaları arasında, birbirlerinden görünecek kadar yakın kasabalar meydana getirdik. Bu da, ya o kasabaların sakinlerinin, birbirlerinin kasabalarını görecek kadar yakın olmaları demektir; yahut da yola çıkan kafilelerin yollarına yakın olmaları ve görünmeyecek kadar uzak olmamaları demektir.

B- "Ve onlar arasında yürümeyi konaklara ayırdık."

Yani bu kasabalar arasındaki mesafeyi de yolcuların haline uygun olarak muayyen miktarda kıldık.

Deniliyor ki, bu kasabalardan birinden sabahleyin hareket eden yolcu, öğle vakti diğer bir kasabaya varıyordu ve öğleden sonra birinden hareket eden bir yolcu da, akşama diğer bir kasabaya varıyordu ve şam'a kadar böyle devam ediyordu. Bütün bunlar, hazarda ve seferde kendilerine, verilen nimetlerin mükemmel kılınması içindi.

C- "Oralarda geceleri de, gündüzleri de güven içinde gidip gelin" dedik."

Yani biz, onlara dedik kı, geceleri de, gündüzleri de istediğiniz zaman arzu etmediğiniz her türlü nahoş hallerden ve hâdiselerden emin olarak o, kasabalar arasında seferler yapın. Buralardaki güvenlik, vakitlere bağlı olarak değişmeyip her zaman ber tamamdır. Yahut seferleriniz ne kadar uzun sürerse sürsün ve günler ve gecelerce devam etse de, siz o kasabalar arasında emniyet içinde yolculuk yapın. Yahut bütün ömrünüzün günleri ve gecelen boyunca hep güven içinde yolculuk yapın; siz bu yolculuklarınızda güvenlikten başka bir durumla karşılaşmayacaksınız.

Ancak Allah (celle celâlühü) tarafından onlara bunun söylenmesi, gerçek mânâda olmayıp fakat onların mezkûr imkânlara sahip olmaları ve bu güvenin sebeplerinin ve unsurlarının mezkûr şekilde onlara verilmesi, onlara bu emrin verilmesi gibi kabul edilmiştir.

18 ﴿