18

"O kasaba halkı demişlerdi ki: " Şüphesiz biz, sizin yüzünüzden uğursuzlaştık. Eğer bu işe kesin olarak son vermezseniz, hiç kuskusuz sizi taşlayacağız ve hiç şüphesiz bizden size dayanılmaz bir azap dokunacaktır."

Yani onların çareleri kalmayınca ve gerekçeleri tükenince, cahillerin âdetine başvurarak dediler ki:

"Şüphesiz biz, sizin yüzünüzden uğursuzlaştık..." nitekim onlar, nefsî arzularına uygun düşen şeyler, her türlü şer ve vebali doğursa da, onları uğurlu sayarlardı ve iki cihan saadetine vesile olsa da, nefsî arzularına uygun düşmeyen şeyleri uğursuzluk sayıyorlardı.

Yahut elçilerin bu daveti, îman etmedikleri takdirde kendilerine, ailelerine ve mallarına zarar gelmek vaadini içerdiği için, onları uğursuz sayıyorlar ve kendilerinden nefret ediyorlardı. Nitekim rivâyet olunuyor ki, onlardan yağmur kesilince, bunu söylemişlerdi.

18 ﴿