17"Ey Resûlüm! Onların söylediklerine sabr et; kulumuz kuvvet sahibi Davud'u da onlara anlat. Çünkü o, gerçekten Allah'a çok yönelmekteydi." A- "Ey Resûlüm! Onların söylediklerine sabr et; kulumuz kuvvet sahibi Davud'u da onlara anlat." Yani ey Peygamberim! O müşriklerin bu gibi bâtıl, anlamsız sözlerine karşı sabret ve gözlerini yıldırmak amacıyla günahlarının akıbetinin ne kadar korkunç olduğunu göstermek ve işledikleri günahların son derece çirkin olduğuna dikkat: çekmek, için Hazret-i Davud'un kıssasını onlara anlat. Nitekim Hazret-i Dâvûd, şânı yüce bîr peygamber olduğu halde ve bazı özel büyük nimetlere ve kerametlere sahip bulunduğu halde, küçük bir günaha teşebbüs edince, mertebesi indirildi ve melekler, temsil ve ta'rîz ile kendisini uyardılar. Nihayet anladı da, Rabbine dönüp mağfiret diledi ve anlatıldığı gibi, şiddetli bir ağlaması, acı verici bir üzüntüsü ve sürekli bir nedameti oldu. O halde bu kâfirlerin, bu en büyük aşağılıkların, en büyük günahları işleyen bu günahkârların ve en büyük günahlarda ısrar eden bu gafillerin hâli nasıl olacak? Yahut ey Peygamberim! Sen kendin, Hazret-i Davud'un kıssasını hatırla da, kendi nefsini, sana teklif edilen sabırdan ve onların eziyetlerine katlanmaktan ayrılmaktan koru ki, Hazret-i Davud'un karşılaştığı uyarı ile karşılaşrnayasın. B- "Çünkü o, gerçekten Allah'a çok yönelmekteydi." (İnnehû evvâb) Yani Hazret-i Dâvıid, Allah'ın rızasına çok müracaat ediyordu. Bu kelâm, burada kuvvetten murat, dinî kuvvet okluğuna delildir. Nitekim Hazret-i Dâvûd, bir gün oruç tutar, bir gün de iftar ederdi ve gece yarısı da kalkıp namaz kılardı. |
﴾ 17 ﴿